18 Ekim 2009 Pazar

HER KESİN BİRBİRİNİ SAĞDIĞI, SOYDUĞU DEĞİL, SAYDIĞI SEVDİĞİ BİR DÜNYA İÇİN!


Ben, Anadolu’da çok çalıştım, insanlarla kolay kaynaşabilen sosyal biriyim. Son zamanlarda, bazı çevreler tarafından kafaya alındığı söylenen halkımızı iyi tanır, içinde bulundukları Ekonomik sıkıntılara rağmen, gönllerindeki sevgiyi hiç kaybetmediklerini de iyi bilirim. Anadolu’da ki bu gönlü güzel insanlarımızla adını bile öğrenmeden sohbete girersiniz, sadece bir selam yeter bunun için. Aynı internette birbirimizi görmeden hisseden, sizler bizlerde olduğu gibi.

B
ilindiği gibi bizim kültürümüzde, imecelerimiz vs. gibi sosyal dayanışma geleneklerimiz çoktur. İşte şimdilerde internete yansıyan sosyal sıcaklığın ve arkadaş, soydaş dayanışmasının altında yatan karşı konulmaz istek, derinlerdeki bu köklerden gelmektedir. Son zamanlarda batıdan akan ve göklere çıkarılan yüce değerler salatası ile aslında işte bu sevgi ve dayanışma ruhunu bitirmeye çalışıyorlar.

Bizler böyle yetiştirildik, sevgi saygıyı biliriz ama bir sürü sahtekar amaçlarına ulaşmak için yine bizim bu özelliklerimizi kullanıyor. İçimizdeki bazı sahtekarlar, Oy denilen ama aslında Ülke varlıklarının her türlü tasarruf hakkını veren vekaletleri istiyorlar. Bu amaca yönelik olarak da, bu gönlü güzel halkımızı uyutmak için senelerdir sahtekarca çalışıyorlar.

Hatta bunların ağa babaları, Tarihin içinden gelen amaçları doğrultusunda bilimsel yöntemler geliştirmişlerdir. Öncesini bir yana bırakırsak, bu güçler tezgahladıkları 12 Eylülden sonra, gençleri Siyasal ve Ekonomik konulardan kopararak, at oynatacakları boş ortamı yarattılar. Giderek süslü laflarla yaratılan bir sanal Dünyada yaşayan, anlamayan, sorgulamayan sevgisiz sevimsiz bir Zombi nesil yetiştirdiler.


ZOMBİLİKTEN İNSANLIĞA DÖNGÜ

Ne kadar zombileştirilse de, Psikolojisi gereği sevgi, saygı ve anlaşılabilir olma isteği, gönlünün bir yerlerinde yatar insanın. Çabam odur ki, mümkün olduğunca insanları uyandıralım ve bu döngüyü tersine çevirelim, çünkü böyle giderse durum vahimdir.

İnsanlarımızın acilen anlaması gereken şey, yaşadıkları hayatın Medya film desteğiyle örülmüş bir rüya alemi olduğudur. Gerçek ise Parasalcı zihniyetin doymak bilmez arsızlığı, ucuz emek ve aptal tüketici ihtiyacıdır.


Bunu açacağız, Pinokyo’yu bilirsiniz onu kandırıp bir eğlence Şehrine götürürler ve eğlence oyun derken eşekleşmeye başlar... İşte insanlarımızın götürüldüğü yer, sonunda eşek olacakları bu gelecektir ve her kes bunu iyi anlamak zorundadır.

MUSTAFA KEMALİN HAYALİ!

Hayalimiz odur ki Mustafa Kemalin işaret ettiği, her kesin birbirini saydığı sevdiği bir Dünya kurulsun. Bu söylem size hayalci gelebilir ama hayal değildir çünkü bu hedef, uygulanan Ekonomipolitik modele bağlı olarak, Demokrasi denilen sistemin içinde saklıdır.

Şu iyi bilinmelidirki bu gelecek sahtekarlar ve yalanlar tasfiye edilebilirse hayal değildir. Bu sadece benim şahsi hayat görüşüm de değildir, Afrika’dan, Avrupa’ya, Avrupa’dan, Amerika’ya milyonlarca insan vardır bu Dünya görüşünde, Dünya sadece merkeze oturtulan Davos değildir..


İnsanlara anlatmak çok zor değil aslında bunu, sadece çaba sarf etmek, kitlelere ulaşmak ve konunun ayrıntılarına inip tartışmak lazımdır. Her kesin, her şeyi bildiği yalancının aşağılandığı, doğruluğun kol gezdiği ortam, sadece doğru bilginin hızlı dolaşımı ile oluşur. Her kes olmaz bu iş derse zincir kopar, bilgi zincirini uzatmanın yolunu bulmak lazımdır.

BİLGİYİ YAYALIM!

Duyarlı dostlardan ricam da bu yöndedir lütfen zinciri uzatalım, geyikten öteye geçelim. Önemli konuları tartışıp, analizler yapalım, güncel olmayan, slogan, hakaret vs. şeyleri ve ön yargıları bırakalım içerik tartışalım ve herkesi buna katılıma çağıralım.


Tekrar ediyorum, hayalimiz odur ki Mustafa Kemalin işaret ettiği, her kesin birbirini saydığı sevdiği bir Dünya kurulsun. Bu söylem size hayalci gelebilir ama hayal değildir çünkü bu hedef, uygulanan Ekonomipolitik modele bağlı olarak, Demokrasi denilen sistemin içinde saklıdır.

Evet, hayalimiz her kesin birbirini sağdığı, soyduğu değil, saydığı sevdiği bir Dünya'dır, bu da bilinçli olunduğu taktirde Demokrasi denilen sistemin içinde saklıdır. Bu gelecek sahtekar ve yalanları tasfiye edilerek insan merkezli
Ekonomipolitik modele geçilip, sivil insiyatif de yasamaya katılabilirse hayal değildir.


Saygılarımla

Yurtsever Yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder