TÜRK POLİS
ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ
Turkish
Institute for Security
Amerika'da Washington'da yüksek lisans doktora programlarına devam eden, ''Türk
Polis Çalışmaları Enstitüsü'' (TISD) adında bir kuruluş var.
Devletin
yurtdışına eğitim için personel yollama esasıyla 6 yıl
önce ‘’2002’’ de başlatılan sistem ABD'de eğitim gören polislerce
kurulmuş deniliyor, fakat bu faaliyetlerin temellerinin çok eskiye dayandığı
herhalde kayıtlarda vardır. Bu kuruluş alenen faaliyetlerine devam etmektedir
ve internette sitesi bile mevcuttur.
TISD kendi yayınlarında kurumu, “Türk Emniyet Teşkilatı’nın ABD’deki yüzü”
olarak tanımlıyor.
AMAÇLARINI ŞÖYLE ÖZETLİYORLAR:
ABD’ye okuma
amaçlı gelen polis memurlarına burs, barınma ve akademi olanakları sağlamak. Yani, TISD Türk
polisinin ABD’de eğitilmesine yardımcı oluyormuş gibi duruyor..
1999–2003 yılları arasında Emniyet Teşkilatı yönetmeliklerinde bir dizi
değişiklik yapıldı. Bu yasa ile bundan sonra Polis Akademisi
mezunu olan polislerin yabancı dilleri iyiyse ve emniyet teşkilatı da
uygun görürse, eğitim amaçla yurt dışına çıkabileceklerdi. Bu yönetmelik
değişimi sonrasında yurtdışına giden polislerin neredeyse tamamı ABD’ye
gitti.
Yüksek lisans doktora programlarına devam eden ve Polis Akademisi
mezunu ve 3 yıl boyunca mesleki hizmet veren emniyet mensupları, öncelikle TOEFL dil
seviye sınavından geçtikten sonra mülakata giriyor. Bu mülakattan geçen polisler, Kuzey
Teksas Üniversitesi'ne giderek buradaki Türk Polisi Çalışmalar
Enstitüsü'nde bir uyum eğitimi alıyor.
Burada da 4 ay kalarak akademik dünyada nasıl çalışılacağını, Amerikan
hukuk sistemi ve Amerikan hayatı konusunda bilgi ediniyorlar. Ayrıca
bu süreçte polislerin, 4 ayda hangi alanlara daha ilgili
oldukları tespit ediliyor. 4 ayın sonunda belirlenen polisler,
çeşitli üniversitelerdeki Ceza ve Adalet Bilimleri fakültelerine
yerleştiriliyor.
Amerika'da 2004 itibari ile, 8 üniversitede 29–35 yaşları
arasında 130 polis öğrenci bulunurken, ayrıca İngiltere, Fransa
ve Almanya'da da az sayıda polis, mastır ve doktora programlarına devam
ettiği söyleniyor.
ZORUNLU
TERÖR EĞİTİMİ ALIYORLAR.
Türk
polisleri, genellikle terör, istihbarat, suç önleme, organize suçlar, bilişim
suçları, polis eğitimi, polis yöneticisi eğitimi gibi konularda mastır ve
doktora yapmayı tercih etmelerine rağmen, çoğunluğu Amerika'da da şu anda
zorunlu olan terör eğitimi gördüğü ifade ediliyor...
Bu eğitimi Türkiye’den burslu tamamlayan bu polislerin, Türkiye'ye
dönerek mecburi hizmetlerini tamamlama zorunluluğu bulunuyor. Demokrasi
İçin Türk Enstitüsü (TISD), "Türk polisinin akademik birikimini
güçlendirmek ve bu birikimi Türkiye'de sahaya taşımak,
güvenlik anlayışına farklı açılımlar getirecek yeni bir grup
yetiştirmek" amacıyla, faaliyet yürüttüğü söyleniyor.
Terörizmle mücadele ve uluslararası suç konularında uzman olan TISD
Başkanı Türkiye'den "kriminal adalet" eğitimi
için; ‘’ABD'ye gelen Türk polisinin yönlendirilmesi, desteklenmesi
ve bu birikimin Türkiye'ye transferine yoğunlaştıklarını anlatıyor.’’
TISD'in İcra
Direktörü Cihangir Baycan ise , TISD'in bir "düşünce
kuruluşu" mudur sorusuna, "Biz bir düşünce kuruluşu değiliz. Biz akademik
birikime yöneliyoruz. Amaç, buradaki birikimleri oraya götürmek,
bizdeki tecrübeleri buraya getirmektir.
Buraya gelen arkadaşların organizasyonu ve eğitim çalışmalarının takibine
yoğunlaşıyoruz" diye konuşuyor. Devlet memurlarının yurt dışında eğitimi
yönetmeliği çerçevesinde 30 Amerikan üniversitesinde 156
polis memurunun eğitim gördüğünü ve 35 mezun verdiklerini
kaydediyor, bu sayı bu güne kadar çok artmıştır.
TISD Başkanının, Kuzey Texas Üniversitesinde disiplinler
arası enformasyon bilimleri doktorası bulunuyor. Yeni çalışma için şahıslarla
değil, kurumlarla hareket etmenin daha uygun olduğu ifade ediliyor. Bu yüzden
böyle bir kurum oluşturulmasına karar verilmiş.
Kendi
ifadeleri ile, Enformasyon ve bilgi transferi yapıyorlar ve
senelerdir ABD ye ciddi sayılarda insan gönderilmesi için
eğitim görüp Türkiye'ye dönenlerin ‘’istihdamının sağlanmasına
yoğunlaşıyorlarmış.
TISD Başkanı, kriminal adalet eğitimi sağlayan üniversitenin geçen
yıl 80 bin, bu yıl 100 bin dolar fon sağladığını, ancak bunun doğrudan
fon olarak gelmediğini, üniversitedeki ofisin, asistanların masraflarının
karşılanması yoluyla verildiğini anlattı.
TISD Başkanı, karşılıklı işbirliği. Eğitim ve akademik
birikimin kurumsal transferi söz konusuymuş ve TISD'in
katkılarıyla, Amerikan Federal Soruşturma Bürosuyla (FBI) ortak
bir proje hazırlığı bulunuyormuş.
''FBI'ın, Türkiye'de "terörle mücadele eğitim merkezini" açması
için bir süre önce öneride bulunduklarını belirten TISD Başkanı "Bu
eğitim merkezi devreye girerse, terörle mücadelede çok şey yapılabilir'' diye
konuşuyor.
ABD'de, FBI,
Merkezi Haber alma Teşkilatı (CIA) ve Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı içindeki
birimlerle Türkiye'deki ilgili birimlerin bağlantılarına yardımcı olduklarını açıkça
belirten TISD Başkanı, "Güvenliğe çok farklı
açılımlar getirecek yeni bir grup yetiştiriyoruz; hem akademik, hem
uzmanlık alanı olan... Güvenlik biliminin altyapısı oluşuyor" diye
konuşuyor…
Bu faaliyetler tabii ki Dünya çapında başka bir projelere de bağlantılı
gelişiyor. Kemal Derviş'in başında olduğu BM Kalkınma
Programı (UNDP) ile merkezi Türkiye'de olan, Orta Asya,
Balkanlar ve Kafkasları da kapsayan bir araştırma merkezinin kurulması
öngörülüyor.
"Suçu bir veri sisteminde toplamak" diye özetlenebilecek
programla, polis elde ettiği bilgiyi bir veri tabanında toplayacak deniyor. "Biz
bu tip veri tabanını akademik dünyaya açıp çözüm üretmeliyiz, Analize açık
şekilde toparlamalıyız" deniyor ama bizdeki dinlemenin de bu
kapsamda olması kuvvetle muhtemeldir.
Türk Emniyetinin içindeki kadrolaşma, bu ifadelerden açıkça anlaşılacağı
gibi, bahis konusu olan bu yapılanmanın marifeti ile oluşmuştur. Bu faaliyeti
yürütenler kesinlikle bu kadrolaşmanın oluşturduğu Türkiye cumhuriyeti
Devletini yıkmaya yönelik faaliyet içindedir. İsimleri Devletimizin
Kayıtlarında Mevcuttur, fakat Hukuk çok ustaca
kullanılmaktadır...
Bu yönde ki çalışmalar çok daha kapsamlıdır aslında. UEKAE ve SKAAS Projesi
vs. ile gelişmiş ve bizi de kapsayan çok geniş bir bölgedeki kitle çalışmaları
ile kenetlenmiş kapsamlı bir projenin bir parçasıdır. Üstelik bu
projenin ne kadarı yasal, ne kadarı illegal, finansının ne kadarı kamudan, ne
kadarı örtülü ödenek belli değildir.
UNDP, NATO,
BM ve AGSP
Deniz feneri ve bazı
finans kaynaklarının da bu otobanın bir köşesinden çıkacağı hissedilmektedir. Bu
yapılanma ABD’nin UNDP, NATO, BM ve AGSP’yi, hatta medeniyetler
ittifakını da kullanarak yönlendireceği, ileriye dönük Stratejilerinin
alt yapısında önemli yer tutmaktadır.
Dinleme konusunda Adalet bakanının, Jandarmanın dinleme yetkisi için
yaptığı itiraz ortadadır. TSK’nin dinleme yapması düşmanlar dışında
kimleri rahatsız edebilir? Son zamanlardaki Dinleme muamması ortadadır uzantıları
ile beraber yasal olmadığı ama kitabına uydurulduğu da kesindir.
Bu dinlemeleri dış bağlantılı bu kadroların, dış hatlar ile birlikte yaptığı
ortadadır. Bu kadrolaşma, uzun süredir Emniyet
Müdürleri atamaları gibi yasal uygulamaları da kullanarak dal budak
sarmıştır. Doğuda yoğunlaşan Emniyet kadrolaşmaları ve emniyetin
içinden yükselen sesler malumdur.
Kendimizi aldatmadan bakılırsa, şiddet yanlısı nitelenen ve yıkılmaya
çalışılan, Demokratik Laik, Sosyal, Hukuk Devleti olan, TÜRKİYE
CUMHURİYETİNİN temel kurumları, Yüksek yargı ve Siyasal Anayasal
yapısıdır. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ta kendisidir.
Bu çevrelerin genel tavrına bakınız, sanki Türkiye’de Faşist bir
idare var ve dünyanın Demokrasi havarisi güçleri ile birlikte
bu zorbaları alt edip halkı insanlığı kurtaracakmış gibi bir tavır yok mudur
sizce? Bu numara Saddama vs. uydurdukları dümenin bize uyarlanmış halidir.
Bu cesaretleri kefene varana kadar meydan okumaları hangi desteklere dayanıyor?
Bu da her zaman söylediğim gibi, Talabani’lerin Iraktaki cesaretlerine
benzemiyor mu? Bunlara açıkça sormak lazım, konuşmalarında sürekli
itham ettikleri ama boşlukta bıraktıkları bu çevreler kimlerdir ve hangi
kurumlardır? Bu suçlamalar ve ithamlar, Kürdistan teorisinin Türkiye’yi
Sömürgeci nitelemesi ve hakaretleri ile de uyuşmuyor mu?
İddia aynıdır ve teröristlerin şikayetleri, suç duyuruları bunlar için en
geçerli belgeler ve delilleri oluşturmaktadır. Bu arada sol
örgütlerde kurmakta ve geleceğe yönelik çok büyük
provokasyonlarda tezgahlamaktadırlar. Evet, tehlike yakın ve büyüktür, bu
planların deşifre edilmesi şarttır.
SAHTE İHBARLARIN KAYNAĞININDA DA, BU TISD'IN OLDUĞU SÖYLENİYOR...
Ne dersiniz Savcıların bu konuyu soruşturması gerekmez mi sizce...
Saygılarımla
Yurtsever
Yurttaş
Yılarca TSK dan subayları eğitip darbeler yaptırdılar.şimdi yeni dünya düzeninde ki piyonlarını daha iyi korumak onun işini kolaylaştırmak için de polis i eğitiyorlar zaten onların başı olan fetoş ta ABD DE değilmi oradan yönetmiyormu.BUNU SAVCISIDA ASKERİ DEBİLŞİYOR AMA HERKESİN ÜZERİNDE Bİ ÖLÜ TOPRAĞI SERPİLMİŞ HER KES SUS PUS olmuş konuşanlarda içeriye tıkılmış bu işin sonu belli gibi ammma ginede bu miletin ne yapacağını kimse kestiremez.
YanıtlaSil