27 Nisan 2008 Pazar

PETROL VARDI DA BİZMİ İÇTİK?












































Doğuda da petrol olduğu kesindir, bana öyle geliyor ki bu millet boşa sıkıntı çekti bunca senedir. Duyumlarıma göre TPAO son üç senedir çalışmaları hızlandırmış, üç senede de bir sürü kuyu açmış. Bilirsiniz hep sorulur, hepte çıkarması zor, çok derinde falan denir, aslında hiç de öyle değilmiş, doğu cevher kaynıyormuş aslında.

Bu doğu Akdeniz deki Petrol çekişmesi de, dikkatleri Doğu Anadolu Petrolünden uzaklaştırmak için gibi sanki, baksanıza petrol bulundu yaşadık falan derken, doğu Anadolu Petrolü bir anda gündemden düşüverdi. Akdeniz deki petrol çekişmesi, Karadenizdeki aramalar falan filan, denizlerdeki aramalar gündem oldu birden. Şimdide Irakta Petrol arama izni alınmış, büyük başarı olarak sunuluyor.

Hani PKK konusunda bir söz söylemişti biri, dışarıda 1500 içerde 3500 müydü neydi? İlkönce içeriyi halledin diyordu bu konuda birileri. Niye bu konuda da aynı anlayış sergilenmiyor? Birileri denetleyip haber versin Allah aşkına bu Millete mallarının durumunu, birileri, gizli, gizli planlar kuruyor, Milletin bir şeyden haberi yok.

YİNE BAZI SORULAR:

• Bu güne kadar bulunan Petrolün ne faydası oldu bu Millete?
• Petrol ve maden olduğunu biliyoruz, çıkarılan bu Milletin refahı için yeterlimi?
• Yeterli değilse dahası ne zaman çıkarılacak ve niye milli bir seferberlik ve sevinç dalgası ile yankılanmıyor bu konular? Niye hemen söndürülüp hasır altı ediliyor?
• Denizlerde aramak mı, doğuda aramak mı daha avantajlıdır?
• TPAO’nun kaç kuyu açabilecek kapasitede olduğunu biliyoruz, bu iş daha hızlı olamaz mı?
• Burada da uyandırmayın safları durumu var mıdır?
• Bütün unsurları ile beraber, geniş anlamda bu Millet, ne zaman malına kavuşup rahata erer? Bu toplum, bu varlıkları kullanarak ne zaman nesillerinin bekası için top yekûn çalışır ve istikbal kaygısından kurtulur?
• Kimse ne malı var ve kimlere teslim biliyor mu acaba? Sorumluluğu taşıyanların, sorumluluğu ne kadar? Tutun ki takmadılar bu Milleti, tespiti mümkün mü, cezası ne kadar?

Bu Milletin bir ferdi olarak ben bunları merak ediyorum.

ŞU YAZIYI AKTARIYORUM, SONUNA KADAR OKUYUNUZ VE OKUTUNUZ GAZETECİ VEDAT YENERER’in YAZISI...
Kaynak: http://www.internetajans.com

Sayın, Vedat YENERER, İddianame hala hazırlanmadığı için akademisyen, asker ve diğer gazetecilerle birlikte Ergenekon soruşturmasından aylardır (84 gündür) kandıra F Tipi Cezaevinde gözaltında tutulmaktadır.

PETROL YOKSA ÇIKARTMA RUHSATI NEDEN VERMİYORSUNUZ!

Değerli okurlar, geçenlerde Türkiye-Suriye sınırında uydu verilerine göre petrol denizi olduğu iddiasını yazmıştım. Yazı sonrasında Silopi'de madencilik yapan Beşir Yılmaz aradı.

YAZACAKLARIMI LÜTFEN İYİ OKUYUN!

Beşir Yılmaz telefonda .. "Vedat bey, gelin Silopi' de Cudi eteklerine sizi götüreyim de petrolü kendi gözünüzle görün!.."diyerek feryat ediyordu.
Nasıl yani!" diye sorduğumda anlatmaya başladı…

• Biz aileden madenciyiz. Irak sınırında yaklaşık 300 km ya da bir başka deyişle yaklaşık 150 milyon ton asfaltit madeni buldum. Bu madeni bir süre resmi olarak işlettikten sonra devlet 1978 yılında kamulaştırıyoruz" diyerek el koydu. Rezervin de 50 milyon ton olduğu iddia edildi. Madem asfaltit rezervi az, neden el koyuyorsunuz. Dünyanın neresine giderseniz gidin asfaltit maddesi bulunan her yerin altında petrol vardır. Silopi'nin altı da petrol denizidir. Yaz aylarında etraftaki ocaklardan resmen petrol akar ve Hezil çayına karışır. Gelin görün! Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum ve nikel madeni de var"

NEREDEN BİLİYORSUNUZ?

• Türkiye'deki analizlere güvenmediğim için madenin her tarafından örnekler alarak Almanya'ya bizzat götürdüm ve analiz yaptırdım. Raporları gönderdim size ( Sonuçlar elimde Yatağan ve Tunç bilek''e göre iki misli rakamlar var) dünyanın en önemli uranyum madenlerinden birisi buradadır ve aktif haldedir.."
Beşir Yılmaz'ın anlatacak o kadar çok şeyi var ki makineli tüfek gibi art arda sıralıyor. Ben de, zaman, zaman araya girip soru soruyorum.

PETROL OLDUĞUNU NEREDEN BİLİYORSUNUZ?

• Bu bölgede İngilizler 1967-87de petrol aramışlar. Açılan kuyulardan gökyüzüne doğru 100 metre kadar petrol fışkırmış. Ardından kapatmışlar ve betonlamış lar. Benim madenimin yanında da bu kuyudan var ve vanasını gelin birlikte açalım eğer beton ve cıva basıp tıkamadılarsa bakalım ne kadar petrol fışkıracak. Dönemin köylüleri arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve petrolün 100 metre kadar fışkırdığını görenler var.

BEŞİR YILMAZ KONUŞTUKÇA PÜR DİKKAT DİNLEMEYE DEVAM EDİYORUM.

Vedat Bey, asfaltit maddesi olan her yerde petrol vardır. Eğer petrol yoksa bana neden petrol çıkartma ruhsatı vermiyorlar? Musul ve Kerkük' ün rakımı 80-100 metre civarındadır.Cudi Dağı'ndaki petrolümüz resmen Irak'a doğru akıyor ve başta İngilizler ve ABD bunu biliyor.."

Beşir Yılmaz bugünlerde Silopi' ye bile zor gider hale gelmiş. Devlet kamulaştırılacak diye el koyduğu madeni şimdi Turgay Ciner'in sahibi olduğu Park Holding'e devretmiş.
Durum böyle olunca, Yılmaz da dava üstüne dava açmış ve yürütmeyi durdurma kararı aldırmış. Eğer tekrar el konulursa AİHM''ye başvuracakmış. Kısacası madeninin peşini bırakmıyor ama artık bölgedeki aşiret ağaları da onun peşini bırakmaz hale getirilmiş. Bütün dava tutanakları elimde okudukça dehşete kapılıyorum.

ŞİMDİ SIKI DURUN...

Beşir Yılmaz Başbakan Tayyip Erdoğan' a bu durum üzerine başvurmuş ve dilekçe vermiş, dilekçede aynen şöyle yazıyor..

• Bürokrasi ve çeteler milletin hak ve hukukunu aramaktan bezdirmiştir. Televizyonda ve basındaki konuşmalarınızda "hortumcu çetelerin ve bürokrasinin üstüne gidilecektir" diyorsunuz. Millet buna çok seviniyor. 25 yıldır gasp edilen madenimiz çete ve bürokratların, anayasa, kanunlar ve insan hakları hiçe sayılarak ihale yolu ile peşkeş çekiliyor. Allah'a ve sizin yüksek adaletinize sığınıyorum.
Beşir Yılmaz devlet tarafından el konulan mallarını ve bunun karşılığında
devletin verdiği parayı yazıya eklemiş.

1. 35 km yol yaptım.
2. 500 bin ton hazır çıkarılmış kömürüm var.
3. 3,5 milyon metreküp hafriyat yapılmış.
4. Mazot tankları.
5. Dinamit ambarı.
6. Kantar ve kantar binası. Resmi olarak bana ait olan ve vergisini ödediğim madenimde, bugüne kadar yaptığım işler ve halen bulunan demirbaş ve çıkarılmış maden içinde 5.800.800 TL. (Buna resmen gasp ve devlet terörü denir!)

Beşir Yılmaz Başbakan Erdoğan'a yazdığı dilekçede devam ediyor. "Bu para halen bankada duruyor. Buna rağmen Türkiye Kömür İşletmeleri ihaleyi adamlarına ve hortumculara peşkeş çekiyor.

Beşir Yılmaz'ın bu başvurusuna Başbakan Erdoğan bugüne kadar cevap vermemiş.
Beşir Yılmaz'dan al ve ABD bağlantılı şirketlere ver, Uranyum konusu da bir başka skandal.
Güneydoğu resmen petrol denizi üzerinde ve Türkiye ABD Firmalarının peşinde "bize petrol bul" diye yalvarıyor...

İddialar devam ediyor: 6 mühendisin kafaları kesildi. TPİK diye Türkiye Petrolleri'nin kurduğu bir kurum, yurt dışına petrol arama işlerine giriyor ve bugüne kadar milyar dolar zarar ediyor.

BEŞİR YILMAZ DİYOR Kİ: "Kimin hain kimin işbirlikçi olduğunu anlamak çok kolay! Eğer bölgede petrol yok ise neden bana petrol çıkartma ruhsatı verilmiyor. Ruhsat verin 800 metreden petrolü çıkartmazsam ben bu ülkeyi terk ederim. MTA yıllar önce sondaj yaptı 480 metrede su bulundu ve ardından delici aletin ucu kırıldığı için sondaja son verildi. Herkes bilir sudan sonra petrol gelir. Biz yerli teknoloji ile 1200 metreye kadar sondaj yapabiliriz kimseye ihtiyacımız yok.

İzni versinler siz görün petrol nasıl fışkıracak.

Bu görüşmemizden bir gün sonra Beşir Yılmaz tekrar aradı ve Soma'da görevli bir mühendis ile görüşmemi isteyerek telefon numarasını verdi. Adını burada yazmak istemiyor. Mühendis ile görüşmemde daha da çarpıcı gerçekler çıktı ortaya.

Altı ay kadar önce Cudi dağları eteklerinde bulanan 6 insan iskeletinin ne olduğunu bilip bilmediğimi sordu.

BEN DE BİLMİYORUM, DEDİM.

Mühendis ekledi, "Bu iskeletler 18 Yıl önce Cudi Dağı'nda kaybolan 6 Türk petrol mühendisinin iskeletleri. Kafaları kesilerek öldürülmüş, Dondum kaldım.
Ne diyeyim. Kendisi de mühendis olduğu için yalan söylemiyordur diye düşündüm.

ARDINDAN DEVAM ETTİ;

Vedat Bey, Türkiye maden bakımından dünyanın en zengin ülkesidir. Siz Ödemiş yakınlarındaki Boz dağ’ın dünyanın en büyük altın rezervi olan dağlarından biri olduğunu biliyor musunuz? Ama bu madenleri kimse çıkaramaz, hatta bu konunun üzerine giden gazeteciler öldürüldü. Uğur Mumcu ve Çetin Emeç'in öldürülmeden kısa bir süre önce bu madenler üzerine gittiğini biliyorsunuz her halde.

İLGİYLE DİNLEDİM;
O kadar çarpıcı şeyler anlattı ki, yazmaya sayfalar yetmez. İddiaların hepsinin belgeli olduğunu söyleyen bu mühendis, gazete ve televizyon kanallarında hiçbir gazetecinin bu yönde bir haber yapamadığını ve milletin resmen uyutulduğunu örneklerle anlattı.

BEŞİR YILMAZ'A SON SÖZÜM; Bana anlattıklarınızı Genelkurmay''a anlatınız mı? oldu.

Aldığım cevap da aynen şöyle. Vedat Bey her şeyi belgeleriyle birlikte bir kaç kez askeri büyüklerimize anlattım ama bugüne kadar bir arpa boyu ilerleme kaydedemedik!". Ne diyeyim, bu milleti korumaya yemin etmiş,

SON SÖZÜM: AB ve ABD, PKK''yı boşu boşuna özellikle bu bölgede güçlendirip milletin başına bela etmedi. Bölgeye gelecek barış ortamı Türkiye''yi ekonomik olarak uçuracak gelişmelere gebedir! "
Vay canına, görüyor musunuz olanları, dikkat edin bunlar masal değil, bize bu güne kadar anlatılanlar masal, uyutulduk ey halkım uyanalım artık.

Ya, işte böyle aktarıyor Sayın, Vedat Yenerer bu durumu.

YİNE SORMADAN EDEMEYECEĞİM,
• Kürdistan’a razı olmak üzere miyiz?
• Kerkük’ün Kürdistan’a başkent olmasına razı olup, işadamlarımıza Kürdistan’da iş mi bağlayacağız?
• Musul Kerkük vs. Petrolleri ile multi trilyoner olan, Barzani, Talabani ve Aptullah Öcalan dan dış borç alıp, Boğazda gökdelen mi yaptıracağız?
• Bizdeki bu rezervler niye bunca senedir değerlendirilmiyor? Hangi aşamadan sonra kimler değerlendirebilir? Bunca senedir bunların çıkarılmasını kimler engelliyor?

Saygılarımla
Yurtsever Yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder