28 Nisan 2008 Pazartesi

ÜNİVERSİTE VE TÜM TÜRK GENÇLİĞİ DİKKAT!





ABD derin Devletinin bu bölgede uzun süredir uyguladıkları planları gereği, PKK ve CIA tarafından Marksist örgütler kurulduğundan emin olun.

Bu yolla Ekonomik ve Psikolojik sıkıntılar içinde ve tepkili Türk gençlerini de kaydederek kendi devletine kırdırmaları ve üniversitelerde sağ, sol çatışmaları, yaratmaları olasıdır diye uzun süredir uyarıyorum. Üniversiteler de bu eylemler başlatıldı ve karambol içinde sağ sol çatışması görüntüsü veriliyor. Bunu daha öncede defalarca gördük ama hala sağırlar duymuyor. Bir iki ses yükselmeye başladı, artık duyarlar inşallah.

PKK VE CIA TARAFINDAN MARKSİST ÖRGÜTLER KURULDUĞUNDAN EMİN OLUN!

Bu sanal sol örgütlerle elin taşıyla elin kuşunu vurabilirler, bilindiği gibi bu kışkırtma ve parçalama için çok kullandıkları bir yöntemdir. Tabi Çorum ve Kahraman maraş olaylarındaki gibi diğer Etnik ve Mezhep ayrılıklarını da unutmamak lazımdır. Camilere, türbelere bomba atılabilir kahvehaneler taranabilir, malum teknikler uygulamaya konulabilir.

Emperyalistler bizdeki etnik yapı itibari ile bu kışkırtma konusunda çok fazla imkâna sahipler. Bu amacı güdenler, ilk önce bu bombalama ve kışkırtmalarla anarşi yaratır halkı sindirir kamplara bölerler. Daha sonra, Aydınlara önemli Devlet adamlarına ve Kurumlara yönelir ve giderek kalkışmayı karışıklıkları hedefler. Bildiğiniz gibi son hamlede bu karışıklık olan bölgeye yardım bahanesi ile çökmek ve yerleşmektir.

Türk Milleti bu üçkâğıtlara karşı çok uyanık olmak zorundadır. Kimilerine Komplo teorisi gibi gelebilir, paranoya diyenlerde çıkabilir tabi ama durum böyle olduğunu gösteriyor
. Uzun süredir uyarıyorum, niye kimse ilgilenmiyor anlamıyorum. Memleketin baş konusu tek tehlike Ergenekon çünkü, peki PKK ne olacak ve bu konularda niye hala tıs yok...

Üstelik Emperyalistlerin Türkiye faaliyetleri için, PKK hatta Barzani cephesi gibi gönüllü bir ordu varken, tehlike bu kadar büyükken niye birileri dikkatlerimizi dağıtıyor? Kim kimden yanadır? Bu durumda bile, birileri tozpembe bir dünya sunuyor bize. Nasıl olur böyle bir şey, söylesen bir türlü söylemesen bir türlü, nasıl bir şeydir bu?

Genç nesillere seslenmek istiyorum, tepkilerini legal örgütlenme içersinde mücadele ederek göstersinler.

Dikkat edin Türkiye’de DHKP-C ve DEVYOL gibi SOL örgütlerden bahsediliyor, neymiş solmuş, bir bakın şu duruma PKK’nın da Marksist çıkışlı olduğu söylenir ve bu örgütler Ermenilerle de PKK ile de beraber hareket ediyor. Bu arada aynı örgütler ABD ve AB ülkelerinden destek alıyor, aynı İslam olup ABD ile iç içe olan ve Ali Muhammet isimli Arap asıllı bir Pentagon Subayı tarafından kurulan El Kaide gibi.

Hangi eylemleri halkın lehine oldu ki bunların, DHKP- C örneğindeki gibi bazı militanı olan gençlere kendini yaktırmaktan ve sabacıların kardeşini vurmaktan başka ne yapılmış? Emperyalizme karşı hiç hareket yok.


İLLEGAL BİR ÖRGÜTÜN, KİMLER TARAFINDAN YÖNLENDİRDİĞİNİ, KİM NERDEN BİLEBİLİR?

İllegal bir örgütün, ister sol ya da sağ olsun, kimler tarafından kurulduğunu veya hangi güçler tarafından kullanılıp yönlendirdiğini kim nerden bilebilir ve emin olabilir ki. Üstelik çıkarlar için bu kadar dolabın döndüğü dünyada kim girdiği bir örgütün kökünü tam anlayabilir? Vatana ya da insanlığa hizmet ettiğini zannederken, kendini alakasız birilerine ya da Emperyalizme hizmet ederken veya kardeş kardeşi kırarken bulabilir insan.

Yasal örgütlü toplum modeli esastır, gençlerin önlerinde engel varsa, mücadele bu engeli kaldıracak kanunların çıkması veya engelse kaldırılması yönünde, İnsan merkezli ve yasal çerçeve de sağlam ilkelere bağlı olmalıdır. Son pişmanlık bir şeye yaramayacağı için, her şeyi baştan ve sağlam hesaplamakta fayda vardır. Ani ve sert tepki terörist kapsamına sokulup içeri tıkılmaktan başka işe yaramaz.

Vatansever gençler! Bu oluşumlara karşı durmak için, ilk başta bu olayları yazıp rapor haline getirin ve Kadroların şu ya da bu tarafta olduğuna bakmadan, Valiliğe, Emniyet genel müdürlüğüne Genelkurmaya rapor edin. Yani sırtınızı hukuki yapıya dolayısı ile Devletinize dayayın, makamlar geçicidir kayıtlar ve mekanizma kalıcı, açık seçik bir mücadele hileleri bozacak kim kimdir ortaya çıkacaktır.


Hak hukuk, insanlık değerleri ve kardeşliği boyutunda sağcılık solculuk vs. lafları boştur, genel düstur sevgi ve barış zinciri kapsamında Emperyalizme karşı el ele verebilmektir. Bilirsiniz bu açık seçik çizgide kötüler saklanamaz. Çok uyanık olmak zorundayız, önümüzdeki süreç çok karmaşık ve tehlikelerle doludur. Eski ABD Üslerine ek, İtalya NATO üssü de İzmir Urla ya taşınmıştır. Katılım müzakereleri çerçevesi taslakları vs. atılan imzalar konusunda da zaman aleyhimize işlemektedir.

Önceden yazdım bir daha yazacağım çünkü bunun unutulmamasını istiyorum. Emperyalistler eğer bir bölgede halkların özgürlüğünden bahsediyor, demokrasi getirmeye çalışıyorsa, o bölgede çıkarları var ve o bölgeye diş geçiremiyorlar demektir, bu durumda her türlü kalkışma onlardan destek görür.


Eğer bir bölge onların egemenlik alanında ise ve biat etmişse o bölgede her türlü kalkışma terör kapsamındadır. Dünya kamuoyunun bu mesajları nasıl algıladığını iyi anlamak gerekmektedir. İtalya'dan İzmir Urla ya taşınan NATO üssü konusunda, İzmirlileri duyarlı olmaya, bu konuda öncü ve takipçi olmaya davet ediyorum!

ÖZEL OPERASYON

Uzun süredir, AB reformlarına meraklı çevreler bu oluşumları yok sayıp, memlekette sadece Ergenekon meselesi varmış gibi bütün gücüyle ona yoğunlaşıyor. Çünkü ABD desteğinde yürüttükleri, sivil ve asker vatanseverleri, şiddet yanlısı olarak, Dünya kamuoyu önünde de küçük düşürme çabasını canlandıracak tek araç budur.

Bir süredir PKK’yı ağzına almayıp, 1 Mayısa kadar, Ergenekon olay çıkaracak diye anons eden ve her yere yayan birileri var. PKK dan bahis yok, PKK niye yok onlar yapmaz mı bu işi, çok mu severler 1 Mayısı. Büyük ihtimalle, 1 Mayısta başka birileri provokasyon için olay çıkarabilir ve çeteler yaptı deyip, Emniyeti harekete geçirerek işine gelmeyen alakasız muhalif birilerini Ergenekoncu diye paketleyebilir, gibi bir şüphe oluşuyor bende.

Yani 1 Mayısı birileri; Ergenekon silahını canlandırmak, muhaliflerini dağıtmak ve sivil ve asker vatanseverleri şiddet yanlısı olarak göstererek sindirmek amacına yönelik kullanabilir.

HAFIZA VE GÜNDEM TAZELEMEK İÇİN KULLANABİLİRLER, BİR DAHA SÖYLÜYORUM,

1. Bundan sonraki dönemde mağduru oynayarak, Parti kapatmayı zorlaştıran kanunlar ıkınması ve geçmişin pisliğini temizliyoruz numarası ile beslenen Demokrasi havarisi imajı yaratılacak.

2. Kapatma davasında rapor yazıcı eliyle zaman kazanılacak,

3. Belediye seçimleri ve Anayasa paketi Referandumu ve Demokrasi hamleleri yolu ile meşru temel oluşturma çalışmalarına ağırlık verilecek, bu da en önemli dayanakları olacaktır.

4. Giderek AB reformlarına yönelip, belli kesimlerin desteği hedeflenecek, AB reformlarına ve DEMOKRASİYE sarılıp Durmak yok yola devam sloganı ile halkı özgürlüğe taşıyan devrim rüzgârı ivmelendirilmeye çalışılacak,

5. AB reformlarının dayattığı, azınlık hakları, Kıbrıs vs. konulara yoğunlaşılacaktır.

6. Bunlar Dünya çapındaki, ilişkilerle ve faaliyetlerle yürüyecek, bağımlılıklar artacaktır.

7. Güney doğu meselesi, küresel Ekonomik kriz ve Gıda sorunu, Ermeni, Süryani ve Kıbrıs sorunu ve başımıza örülecek vs. çoraplar ve artan bağımlılıklarımızla oluşacak sıkışma kendileri için güvence oluşturacaktır,

BU BİR ÇIKMAZ SOKAKTIR ve MUHALEFETİN AĞIRLIĞI RAHATSIZ EDİCİDİR!

Önümüzdeki dönemin en önemli meseleleri Fener Rum Ekümenik, ruhban meselesi, azınlıklar ve Ermeni talepleri, Süryani ve Kürdistan meselesi sınır anlaşmazlıkları ve Kıbrıs sorunudur. Bu konularda, AB ve ABD faaliyette ve tetikte bekliyor. Bizi eninde sonunda bu ve bu gibi sıkıntılı konularla didikleyeceklerinden emin olunuz.


Burada önemli olan hangi kesimin ve iddiaların AB ve ABD tarafından meşru kılınacağıdır. Bu konularda Siyasilerimiz tarafından verilecek daha ileri tavizler bizi çok zora hatta dönülmez yollara sokar. Şu sıralarda güney doğu kuzey ırak ve dış politikalarımıza dikkat ediniz ve ne yöne gidildiğini siz söyleyiniz.

Türkiye Cumhuriyeti'nin nefesini kesmek için, bizim yandaş televizyonlarda yürüttükleri, sivil ve asker vatanseverleri, şiddet yanlısı olarak Dünya kamuoyu önünde de küçük düşürme çabası tam işe yaramayınca, esaslı bir çarkla tornistan ettiler ama görünüşe bakılırsa bu yöntemi el altından sürdürmekteler.


Bunlar şu dönemdeki gerilimleri kullanarak, tepkileri Yargıya, kurumlara, Muhalefete ve ulusalcı çevrelere yöneltmeyi sürdüreceklerdir. Stratejilerinde önemli güncelleme safhasına girdikleri anlaşılmaktadır, bazı ağabeylerin tavsiyeleri de var gibi. Bu strateji değişikliği, büyük ihtimalle nefesini kesemedikleri Türkiye Cumhuriyeti'nin nefesini kesecek çalışmaları hızlandırmak şeklinde seyredecektir.

Yandaş televizyonlarda yürüttükleri, bu çaba yani sivil ve asker vatanseverleri, şiddet yanlısı çevreler olarak Dünya kamuoyu önünde küçük düşürme çabası devam ediyor. Ortamı sakinleştirdiler, yarattıkları çatışmaları unutturmaya çalışıyorlar. Şimdi gizli ajandamı oda neymiş falan filan derken, siz paranoyaksınız atışları ve bize haksızlık yapılıyor yaygarasının yayılması ile yeni gündem yaratılacaktır.

DIŞ BORÇ KAYNAĞI YARATILACAK

Dış borç kaynağı ile ekonomik atılım sarmalı yaratıp güçlenecek ve destek istedikleri Kobi’lere teşvikler gündeme gelecektir. Buna paralel olarak, büyük ihtimalle Güney Doğu ya 12.500.000.000 YTL yatırım, kurulacak özel Üniversitelere, Kürt enstitüsü eklenmesi ve Kuzey ırak Kürt yönetimi ile yakınlaşma şeklinde gelişecek ve BOP a bütünleşme hızlandırılacaktır.


Talabani’nin bahsettiği Kürt gerçeğinin kabulü Kürdistan’ın gizli onayı verilerek bu kesimlerin desteği alınacaktır. Bunlar Demokratikleşme ve yeni açılımlar balonuna eklenip, bu karşı devrim hareketi, Fethullah Gülen ve diğer cemaat ve iç dış beklenti odakları ile eş güdüm sürdürülmeye çalışılacaktır.

Emperyalistler'de herhalde kendi planları doğrultusunda amaçlarına ulaşmak için, ağır, ağır yürüttükleri stratejileri hızlandırmak ve son darbeyi vurmak için gereken zamanı tetikte beklemektedirler sanırım...

Saygılarımla
Yurtsever Yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder