7 Eylül 2009 Pazartesi

ABD VE OTLAKÇILARI, KÜRESEL SÖMÜRÜ SİSTEMİNİ YERLEŞTİRMEYE ÇALIŞMAKTADIR.


Sevgili yurttaşlarım gün birlik günüdür, Emperyalizme cesurca karşı koyan herkesle kol kola girmeye hazırız. Sağmış solmuş, geçmişte biri birine düşürülüp sömürülen kardeşler arasında bunlar ne kadar boşmuş. Yeter ki, insanları ezmeyen eşitlikçi, Antiemperyalist ve insancıl bir çizgide kardeşçe buluşalım.

Kardeşlerin aralarından birileri, cahilce üretilen konulardan hareketle küfrederse kardeşlerine, diğerleri onları uyarsın. Güncel olmayan slogan ve yerini bulmayan suçlamalarla birbirimize düşmeyelim, düşmanı sevindirmeyelim. Emperyalistlerde bunları kullanmaktadırlar.

SAĞ İLE SOLU AYIRAN DEĞERLER NEDİR?

Paylaşım, yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, sevgi, saygı, hak gözetme, duygudaşlık, barış, Özgürlük gibi kavramları kim reddedebilir? Ancak üçkâğıtçılar kavram kargaşaları yaratarak, bizi bölüp parçalayıp sahte vaatlerle yanıltıp kandırabilirler.

Keza, bu kavramları çıkarına kullanan bir sürü üçkâğıtçı ortalıkla kol gezmektedir. Demokratik, Laik, Sosyal bir Hukuk Devleri çatısı altında, her ne kesimden olsak da Kanunlar önünde eşit ve özgürce yaşamaktan başka nedir istediğimiz? Herkesin beklentisi barış ortamında refah içinde yaşamak değilse nedir? Art niyet olmadıkça nasıl kavga edebiliriz?

SEVGİ SAYGI ANAHTARDIR, KİM SEVDİĞİNİ KAZIKLAYABİLİR?

Bazı sorular kafamı meşgul ediyor uzun süredir. Sol Antiemperyalist midir? Evet…
Peki, sağ Emperyalistlerle işbirliği yapmak mıdır? Bence hayır, genellenemez çünkü Emperyalistlerin Sol olarak tanımlanan kesimler içinde de ajanları vardır.

Peki, bir soru daha, Sol paylaşımcı, insancıl ve sömürüye karşımıdır? Evet. Peki, Kendini sağ kesimde niteleyenlerin hepsi, Monetarist ekolün temsilcisi midir ve Milletinin kanını emen ekonomik sömürüyü, arsız bir piyasa yapısını mı savunmaktadır? Bence yine hayır, çünkü milletin kafasında Sağın tanımı bu değildir.

Taban bu sömürünün farkında bile değildir, onların Sağdan anladığı başka bir şeydir. Bu noktada art niyet, tabanı kandırabildikleri ile baskı grubu oluşturup kendi çıkarına ittifaklar yapan sahtekarların kafasındadır. Bu kavramları, eğip büküp çıkarına kullananlar bellidir, bu ve bir çok belirsiz kavramı çıkarı için her şeyini satan düzenbazlar kullanmaktadır…

Her şeyden önce bu soruların acilen cevaplanması lazımdır.

Gelinen noktada, 2. Cumhuriyetçiler, Soros çocukları, BBP, DTP, ÖDP vs. vs. gibi sağlı sollu bazı uyanıklar Emperyalizme hizmet etmektedir. Bu çevrelerden ve ağabeylerinden destek alan Din bezirgânları, Demokratik açılım, Yargı reformu vs. aldatmacalarla, Demokrasiyi sahtekârca çıkarları için kullanmaktadırlar. Bu yolla, insanlarımızı kesin itaate zorlayacak Despot bir sistem hazırlıyorlar.

Bunu, Irağın bütünlüğünü ister görünüp kuzey ırakta ayrı bir yönetim oluşturan, bu yönetimi bizim içimizdeki uzantıları ile bütünleştirmeye hazırlayan, ABD robot Devleti istemektedir. Bu planlara Demokrasi bahane ediliyor. Nedir bu Demokrasi yahu hangi alanda özgürlük var günümüzde?

İşte sağ dediğimiz kesimin diğer bölümünün, bu vatana ihanet derecesine varan malum icraatlara karşı tavrına bakarsak, hiçte farklı bir tavır içinde olmadığımız ortadadır. Kendini bu kesimde niteleyen kardeşlerimizin, Vatan için ölmeye hazır tavrını göz önüne alırsak, bu kesimin klasik kalıplar içinde kategorize edilemeyeceğini görürüz.

Bu kardeşlerimizin bazıları Kıbrıs’ta çok başarılı çalışmalar yapmaktadır. MHP ise Ülkü ocakları ile birlikte çok onurlu bir Antiemperyalist duruş sergilemektedir. Sağ eğer Emperyalistlere uşaklık yapanlar ise bunlar Solcumu oluyor şimdi. Bu kavramlar gereksizdir bizi birbirimize düşüren ve pisliklerin hareket kabiliyetini arttıran şey, esas olarak kavram kargaşaları ile yaratılan havadaki pus dur.

Bizim yani bu vatanın çocuklarının ilk yapması gereken şey Bilimin içinde her şeyi sorgulamak öğrenmek ve bilginin ışığında bir potada kardeşçe erimektir. Atılacak ilk adım ise Sahtekarların yarattığı bu pusu kaldırmak ve aydınlıkta her türlü pisliği toplum dışına kusmaktır.

EMPERYALİSTLER VE İŞBİRLİKÇİLERİ DURMUYOR!

Şu sıralarda Türkiye’deki 90 küsur Üsse, Irağa en yakın olan İncirlik ve Akdeniz de 6 Filo için çok Uygun olan İzmir Urla vs. bölgelere yerleşen ve bu bölgedeki kaynaklarla her türlü getirimi hedefleyen ABD ve otlakçıları tetik dedir. Bunlar işbirlikçileri eliyle Ülkemizde, insan haklarına aykırı her hukuksuzluğu desteklemekte, hatta yönetmektedirler. Bunu yaparken de şaşılacak bir şekilde Hukuku kullanmaktadır.

Ülkemiz karışık durumdadır ve başsızdır, şu andaki siyasi erk şaibelidir ve yasal değildir. Anayasa Mahkemesinden sabıkalıdır, çeşitli davaları vardır ve sonuçlanması dokunulmazlıklarla ve ellerindeki yetkiye dayanarak engellenmektedir.

Seçimler adaletli gerçekleşmemiştir, alınan sonuç gerçek oylarla değil, sandık hileleriyle elde edilmiştir, bu yüzden aslında siyasi erk i haksız olarak elinde tıtmaktadır. Sandık hileleri şu anda ispat edilemiyorsa, bu sandık ve seçmen listeleri meselesi ile ilgili hilelere karşı, bütün muhalefet partileri ve STK’lar şimdiden önlemler geliştirmelidir.

UYUYAN SEÇMEN SORUNU!

Ülkedeki geyikler bir an önce uyandırılmalıdır. Eğer herkes, Medya vs. aracılığı ile bloke edilen aklına mukayyet olup kendine çeki düzen vermez ise, kendini karısını kızını Iraktaki tecavüz ortamında bulacaktır. Bundan belli sayıda gayrı meşru çocukla kurtulabilse bile, ‘’Monetarist’’lerin ucuz işgücü ve aptal tüketicisi haline gelen insanlarımızın gelirleri, hiçbir zaman artmayacak umutları hayal halini alacaktır.

Hayat sevincinin kaynağı mutluluk, mutluluğun kaynağı paylaşılan sevgidir. Bütün bunların Ekonomik özgürlük temelinde yapılanması gerekir. Refah ve Özgürlük vaadi ile senelerce uyguladıkları Ekonomi programlarla milleti perişan eden çevreler, bizi düpedüz kandırmaktadır.

Senelerce yönetimde olup da suçu başkasına atanların neyine inanabiliriz, yapılanlar bellidir. Bunu sadece üçkâğıtçılar ve geri zekâlılar yutabilir. İnsanlarımızın varını yoğunu enflasyonist politikalar ve çeşitli yollarla elinden alıp, halkın burnunda sürekli havuç sallayarak, dayanın sizi ilerde kurtaracağız diyen üçkâğıtçı şerefsizlere inanmayınız.

UYUYANLAR UYANMALI!

Eğer uyutulan çevreler uyanmazsa, sadakaya minnet edenler yüzünden bölge halkları esaret zincirine kilitlenecektir. Açıkçası, bu Milletin nesilleri, Kredi kartlarıyla birbirine hava atan ve Eğitim, Sağlık dâhil her şeyi özel sektörden satın almak zorunda olan, ucuz köleler haline gelecektir...

ABD ve otlakçıları Dünya Krizi falan derken, küresel sömürü sistemini yerleştirmeye çalışmaktadır. Zaten uzun süredir alt yapısı hazırlanan bu yola tam girilirse, bu yolun dönüşü de yoktur. Bu tarz saldırılara karşı koyacak tek bir silah vardır bilgi, bir tek çaresi vardır üçkâğıtların deşifre edilmesiyle ortaya çıkacak kitle direnci. Bunu iyi anlamak ve bu yönde çalışmak zorundayız.

Bilinçli sağduyu sahibi özverili yurttaşlarım, bütün gücünüzle uyuyanları uyandırınız. Bilindiği gibi, uzun süredir sadaka ile tavlanan bir kesim vardır. Akıllı olup yutmayanları tenzih ediyorum ama bilinçli olarak oyunu satan pislikler vatanını satıyor demektir. Bunlar bu vatanın evladı olamaz ve bu gerçeğin dolaylı acındırmalarla örtülmesi doğru değildir, bu üçkâğıtçıları da uyarınız...

Saygılarımla
Yurtsever yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder