8 Ocak 2009 Perşembe

GAZZE, PRESİDENT OBAMA VE DÜNYA BARIŞINA KATKI! -2


Evet, burada yani Gazzede ateşlenen yangın kimlerin işine yarar?

İsrail'in Siyonist yönetiminin körüklediği bu yangın 1. Bölümde söylediğim gibi, ilk adımda Kıbrıs’ın ardındaki, Lübnan’dan, Ürdün’e kadar bütün o Doğu Akdeniz kıyı şeridini açar ve rampa olacak bir liman hazırlanır.

Bu arada meşhur El Kaide ortada bir var bir yok. Bu hayalet El Kaide bilindiği gibi Dini bir misyonu temsil ediyor ve tüm dünyada eylemler yapabilecek güce sahip bir örgüt olarak tarif edilmektedir.

Peki amacı ne? Karışık, neymiş orta doğuda büyük bir İslam devleti kuracakmış. Peki, bu sıralarda nerede? Oda karışık. Afganistan'daydı bu sıralar Irakta, bir süre sonra tekrar Afganistan’da sonra Pakistan’da, daha sonra Orta Asyada çıkar.

Bir ara Bush un seçimlerin de ve bütçe talebi olduğu zaman çıkıyordu. Bush un başkanlığı bitti, seçimler sırasında Bin laden tatile çıktı. Ben bu yeni Başkan a, dış politikalar için bütçe lazım olunca yada çeşitli ihtiyaçlar halinde yine ortaya çıkacak diye düşünüyordum ki, Gazze meselesinde ortaya çıktı...

El Kaide lideri Usame Bin Laden'in, İslamcı bir internet sitelerinde ses kaydı yayınlandı. Bu ses kaydında, İsrail’in Gazze saldırısı nedeniyle Müslümanları cihada çağırdı ama kendisi ortada yok, hep kasetleri çıkıyor.

Hemen arkasından, ABD Başkanı Barack Obama nın, ''ABD'nin güvenliği için en büyük tehdidin hala El Kaide örgütü'' Olduğunu söylediğini, haber ajansları tüm Dünyaya yaydı. Gözden kaçırılıyor ama bu karşılıklı atışmalar çok önemlidir, buyrun, Medeniyetler çatışmasına hoşgeldiniz.

Burada konu El Kaide değildir, ''İslam'' ve batının en büyük gücü ABD'dir, haberiniz olsun, yani ABD kendilerini Orta Asyanın içlerine kadar taşıyacak yeşil kuşak otobanına girmek için yol hazırlıyor.

El Kaidenin Hedefine bir bakın, ‘’Büyük Orta Doğu İslam Devleti’’ El Kaide'nin Dini bir misyonu üstlenen hedefi buymuş. İslam Devleti kısmını kaldırın ‘’Büyük Orta Doğu’’, Projesi ekleyin, ‘’Büyük Orta Doğu projesi’’

Bakın şu Allah'ın işine, adamlar ABD ile aynı hedef bölgeye sahipler. Vay gariplerim benim, şöyle başka insani hedef yok muydu da dünyanın en tehlikeli gücü ile aynı bölgeye desteksiz atladınız, bu sonu gelmeyecek çekişme sebebi kime yarar. Bari Emperyalizme başkaldırı şeklinde çıksaydınız ortaya...

Bu ara da El Kaidenin ABD’nin işine yaramayan eylemi de yok gibi. Peki devamlı düşmana yarayan eylemler ne işe yarar? ABD şimdi pusulayı başka tarafa çevirse, El Kaide'de oraya tüner, yapışık kardeş gibi bunlar. Bu arada bütün direnişçilerin ortak adı gibi bu El Kaide, Iraktaki Şii direnişçiler El kaide, Sünni direnişçiler El Kaide, Türkmenler hırslanıp kendilerini korumaya kalksalar kesin El Kaide olacaklar.

Dünyadaki Terör örgütlerinde hep bunların parmağı var gibi duruyor. Şu Terör örgütlerinin listesine bir bakalım... Ayrı, ayrı analizi gerekir ama bu ayrıntılara şimdilik girmeyeceğim, bilgi olsun diye kısa açıklamalarla yetineceğim, her kez kendisi bu bilgilere ulaşabilir.

EL KAİDE

El Kaide Terör Örgütü
, ABD desteği ile Afganistan’daki Babrak Karmal hükümetine karşı, örgütledikleri Afgan mücahitleri direnişi yoluyla ortaya çıkmıştır. El Kaide, Ali Muhammed adındaki Arap asıllı ABD subayı eliyle, 1988 yılında Usame Bin Ladin önderliğinde kurulmuştur. Günümüzde El-Kaide, dünya çapında faaliyet gösteren birçok gruptan oluşan bir terör ağıdır denilmekte ve takdim edilmektedir.

EL KAİDE DEN TÜREME VE İLİŞKİLİ BELLİ BAŞLI TERÖR ÖRGÜTLERİ ŞUNLARDIR.


- TALİBAN: Rusya’ya karşı desteklenen Afgan mücahitleri, El Kaide’nin Varoluş zamanı asıl kesim.

- Özbekistan İslami Hareketi.

- Ceyş-i Muhammed

- Muhammed’in Ordusu.

- Laskar-ı Tayyiba

- Kutsal Asker Örgütü.

- Haraket-Ül Ansar

- Mücahidin.

- Hizb-Ül Mücahidin.

- Mısır Cemaat-i İslamiye (İslami Cemaat Grubu).

- Mısır Al-Cihad (Cihat Tala El Fetih)

- Silahlı İslami Grup (GIA)

- Selefi Çağrı ve Mücadele Grubu/Cezayir

- Lübnan Hizbullah’ı.

- HAMAS-İslami Direniş Hareketi

- Filistin İslami Cihat Hareketi Örgütü (FİCH)

- Beyyiat

- El İmam (İmamlar Birliği) Örgütü.

- Ogadin İttihad-ı İslam Hareketi.

- Moro İslami Özgürlük Cephes.

- Abu Sayyaf Grubu, Örgütü.

Bu örgütlerin haritasını çıkarırsanız, bu haritanın ABD’nin bu bölgelerdeki bir nevi otobanı gibi olduğu görülecektir, burada sayılmayan başka bağlantılı örgütlerde mevcut.

ABD, Başkanlık seçimlerinden sonra, eski kötülüklerini Bush a yıkarak halı altına süpürdü, halbuki, ABD de, Dick Cheyni ve statik kadrolar hala görevdedir. Ayrıca, CIA’nin, yeni Başkanlarına Dünyadaki faaliyetlerini nasıl aktardığı ve nasıl motive ettiği anlaşılamaz bir şey değildir. Bu planlar, President Obama ile güncellenerek, yenilenen tazelenmiş bir Strateji hazırlığı ile uygulamaya girecektir.


GAZZE

İsrail in son Gazze saldırısı dikkat çekicidir ve bu bölgede bazı yeni Stratejiler konusunda ipucu vermektedir. Hamas ın grupları dağınıktır, hangi grubun nerden neyi ateşleyeceği de karışıktır. Hamas’ın amacı nedir? Gücü nedir? Neyine güvenir? Bunlar çok karışıktır, kuruluşunda İsrail'in para desteği olduğu bilinir ve yukarıda bahsettiğim otobanın parçaları gibi de görünüyorlar.

Birleşmiş Milletlerde, ABD ve İngiltere’nin İsrail in kınanmasını veto etmesi de anlamlıdır. Bu tavırlar açıktır ve bunların niyetleri kesin olarak bozuktur, NATO ve Birleşmiş Milletlerin bölgeye yerleşmesi er geç gerçekleşecektir ve bu bir aşamadır ve sonraki süreç çok önemlidir.

Irana direk cepheden saldırılmayacak, İsrael eliyle hazırlanan ortama, Birleşmiş Milletler ve Nato vasıtası ile Akdeniz tarafından girilerek, bütün bölgeye hâkim olacak bir Strateji yürüyecektir. Yani ABD’nin, sadece Ortadoğu, Hazar çevresi ve Orta Asya değil, Afrika’daki planları doğrultusunda da, Lübnan ve İsrail Kıyı hattına ihtiyacı vardır. Suudiler zaten müttefik, diğer petrol saltanatları çantada kekliktir ve bu bölgeyi birbirine bağlayacaktır.
















İrana direk cepheden saldırılmayacak, arkada umman ve Basradan da kuşatacak. Afganistan Hindistan Pakistan üçgeninde çıkarılan yangın, Kaşmir sorunu ile Orta Asyaya ve İrana doğru üflenecektir. Irak tarafındaki bölgede çıkarılan yangın da, Malum alt yapılar marifeti ile Suriye ye, İrana ve bize doğru kayacaktır.

Bu doğrultuda hem ırağa geçiş, hem de Suriye’yi iyice kuşatmak için bu şeride ve Ürdün’e ihtiyacı vardır. Bu varsayım tabiiki, malum tekniklerle TSK yı ele geçiremediği taktirde geçerlidir, elde edebilse Yeni osmanlıya kayacaktır ama bu mümkün gözükmemektedir.



















Bu toplu durum içinde Türkiye için tehdit oluşturan önemli stratejik konulardan biri de, içimizde geniş bir kitleyi etkileyen ABD + Fethullahçı yapılanmanın, Saidi Kürdi vasıtası ile Kürdistan Teorisine de bağlanmasıdır.

Bu durum Fethullahı himayesine alan ABD tarafından kesinlikle Bop ve ötesi kapsamında değerlendirilmektedir. Yeni ABD yönetimi de, Irak işgaline ve sonrasındaki uygulamalara, Orta doğu’daki ileriye dönük amaçlarına uyan bahaneler yaratmak zorundadır.

Yine Asya’nın içlerine uzanacak en büyük Tehdit, ABD’nin bizzat kendisinin yarattığı, yukarda bahsettiğim El Kaide ve genişletilmiş “radikal İslam” uzantıları olacaktır. ABD’nin, Glasnost Perestroykadan sonra kaybettiği Komünizm öcüsü yerine bu El Kaide tehdidini yarattığı kesindir.

ABD uzantısı olan bu örgütler eliyle genişleyecek bir otobanda ilerleyecektir ve giderek yeniden bir Rus, hatta Çin, Kore vs. tehdidi yaratılması mümkündür. Bir üçüncü dünya savaşı göze alınamasa bile, ortaya çıkan toplu durumdaki savaş Ekonomisi, bütün süper güçleri de memnun edecek gibi durmaktadır.

Türkiye’de de uzun süredir ayaklanma alt yapısı hazırlanıyor, Güney doğu kaynaklı kalkışmalar dikkat çekicidir. TV programları ile 28 Şubatta Ordumuza ve kurumlarımıza saldırıya geçen belli ekol gazeteciler ve ‘’Aydınlar’’, bir süredir ortada gözükmüyor. Irak operasyonu sırasında Ordumuza ve kurumlarımıza saldıran tavırdan eser yok, sanki hiç yaşanmadı…


BU ÇEVRELERİN BORAZANI ANALİZCİLER VE YERLİ NEOCONLAR SESSİZ BU SIRALARDA

Bu durumda bir gariplik yok mu sizce? Uzun süredir bireylerimizin kanaatlerin palavralarla etkilemeye çalışan bazı işbirlikçi borazanlar çekildi birden. dönemde deşifre olan bu gazetecilerin ve ''Aydınların'' bir süredir ortadan çekilmesi hayra alamet değil.

Bu sessizlik, geçen çatışmalı süreçte, yarattığı tepkiyle oluşan cepheyi yumuşatmak ve oluşan direnci dağıtmaya yöneliktir. Bu kişilerin, şu sıralarda yeni sanal iddialarını bombardıman halinde yayınlayacakları belgesel ve haber programları hazırladıklarından emin olunuz.

Kesinlikle yeni bir atak hazırlanıyor. Şu sıralarda ortamın nasıl gevşediğine bir bakınız. Beylerbeyi sesini yükseltmeye başladı ve belediye seçimlerine doğru hızlanacaktır. Hiç şüpheniz olmasın, her şey hazırdır bir süre sonra başlarlar bombardımana.

Bütün bu Ulusal değerlere karşı yapılan saldırılara rağmen, 01.2009 itibari ile işbirlikçi yandaş Medya da, sanki Ulusal çıkarlara sahip çıkıyormuş gibi söylemler yükselmeye başladı. Bu biraz garip gelmektedir ve izlenmesi ve temkinli olunması şart bir olgu olarak durmaktadır.

Bir süredir yaşadığımız bu sessizlik çok manalıdır, kapsamlı olarak planlanan ve büyük ihtimalle bizim belediye seçimleri ile hızlanacak bir plan var gibi duruyor. Bu plan, giderek hızlanacak yayılacak, Gazze deki olaylarla da paralel gelişecek, büyük bir enformasyon saldırısnın hazırlığına yönelik gibi duruyor.

ÖCALAN BARZANİ ARASINDA ÇELİŞKİ

İmralı ya yerleştirilecek bazı PKK elemanları söylentisi yayıldı ortalığa. Yaratılacak bir özgürlük savaşı önderleri imajı ve bu yönde oluşacak eylemler de, bunu tamamlayacak bir çaba gibi durmaktadır.

Burada da bir gariplik vardır, çünkü Abdullah Öcalan, Anti Emperyalist açıklamalar yapmaktadır, fakat PKK konusunda ABD, PKK bizim düşmanımız derken, nefretleri Abdullah Öcalan a çekmekte, öbür yandan da Barzani eliyle PKK yı kullanarak şehir gerillalarını da içeren asıl tehlikeli oluşumunu tetiklemektedir. Bu gibi konuları deşifre ederek, bu manevralara karşı uyanık ve hazırlıklı olmakta fayda vardır.

Bütün bunlar başladığında, batıdan gelecek anti Demokrat despot yönetim suçlamalarının da bombardıman halinde başlayacağından şüpheniz olmasın. Yani büyük ihtimalle Ortak akıl devrimi bizim yerel yönetim seçimleri ile tekrar başlayacaktır. Bu konuda en büyük destekleri, bir Fethullah tarikat destekleri ve iki Kuzey ıraktaki yapılanma ve ABD’dir. Orta Doğudaki yapılanma bizim için en büyük tehdidi oluşturmaktadır.


Bundan çok daha kapsamlı bir strateji için, CIA’nin, President OBAMAYI çok güçlü bir enformasyon unsuru olarak motive ettiğinden emin olunuz. CIA President Obama ya, dünyadaki politikalarını nasıl aktardı dersiniz?

Dahası bu Dünya görüşü ile doldurulan ve çok geniş bir kitlenin sempatisini toplayan bir Siyahî OBAMA karakterinin, ABD’nin Dünyadaki bu sahte bayrak stratejileri için oluşturabileceği kamuoyu desteğini tahmin edebilir misiniz?

Onun konu mankeni olarak destek vereceği Demokrasi getirme operasyonları masalı, Güçlü bir Enformasyon ağı ile yayılarak, bir kısım Dünya kamuoyundan onay alabilir. Bu da bütün Dünya ve bu bölge halkları için yeni yıkım ve sıkıntı anlamına gelecektir.

Emperyalistlerle bir olup kendi ordunuza saldıracak kadar şaşırmış kesimler varken, bu palavralara kanıp da, hala anlamadan düşmanlara ve işbirlikçilerine oylarınızla bu gücü verirseniz, kendinizi karınızı kızınızı Irak gibi bir ortamda bulursunuz bilesiniz. Dahası bu vatan uğruna ölen, sıkıntıya giren ve sizi aydınlatmak için kendi çıkarlarını bir kenara itenleri de artık yanınızda bulamazsınız. Iraktaki ABD askerlerin çektiği tecavüz fotoğrafları internette bolca mevcuttur girip bakınız.


Tabiî ki amerikan halkının tamamı kötü değildir, ABD yönetiminin Dünyadaki yanlışlarına karşı çıkan Amerikalıları hepimiz biliriz. Bu yüzden kendi yönetiminin gazabına uğrayan ve sağduyu sahibi kitlelerden destek alan birçok gönlü güzel Amerikalı vardır.

Bilindiği gibi, Askerden dönüp bu işleri protesto eden ve gördüklerini Dünyaya yayan Amerikalılar da vardır. Dahada genellersek, Dünyada bölge halklarının haklarına sahip çıkan biz gibilere dost, her Irktan insanlar vardır. Dünya halkları kardeştir, bu unutulmaması gereken bir husustur, Emperyalizme karşı çıkarken bu önemli ayrıntıyı unutmak, insanım diyen kimseye yakışmaz.

ABD yönetimi ne kadar fevri davransa da, bu kitlelerin sağduyusundan çekinmektedir ve bu yüzden bu kitleyi uyutup, ikna edecek yöntemler geliştirmektedir. Yukarda bahsettiğim gibi, bütün bu itiş kakış sonucunda, Emperyalist zihniyetler bir üçüncü dünya savaşını göze alamasa bile, bir ganimet paylaşımı mümkündür.

Ayrıca, bu Stratejilerle ortaya çıkacak toplu durumdaki savaş Ekonomisi, Çoluk çocuk, Kadın vs. bölge halklarının ölümü pahasına olsa da, silah üreten bütün süper güçleri memnun edecek gibi durmaktadır.

Saygılarımla
Yurtsever Yurttaş





NOT: YURTSEVER YURTTAŞ BLOG SAYFASINDA YER ALAN ARAŞTIRMA VE YAZILARIN BÜTÜN HAKLARI MAHFUZ’DUR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder