4 Eylül 2010 Cumartesi

ONLAR YAŞAMLARINI, SAHTE VAATLER İÇİNDE ONURSUZ KÖLELER OLARAK SÜRDÜRECEKLERDİR.


Halkın eğitim düzeyinin düşük olmasının bu karşı devrimcilerin işine yaradığı kesindir. Malum düzenbazların çeşitli duygu sömürüleri ile kitleleri etkilemeye çalıştıkları gün gibi ortada. Malum kişilerin, Oyları kapmaya yönelik olarak, Asker sillesi yemiş mağdur kişi numaralarını uyguladıklarını uzun süredir izliyoruz, fakat sadece bu onlara tek başına yeterli değildir.

Bu yönteme ek bir çok etkenin yanında, çok etkili olan ve kolay görülemeyen bir olgu var. Eğitimsiz ve ezgin yapıdaki kişilerde, böyle ''Kasımpaşalı halk çocuğu'' kılığındaki kompradorlara karşı platonik bir Aşk, aslında klinik bir hayranlık gelişiyor ve özdeşleşme oluşuyor. Bu durum züğürt kişide garip bir keyiflilik hali yaratıyor.


Bu özdeşleşme sadece siyasilerle oluşmuyor, İbrahim Tatlıses vs. kişilerin başarısı altında da kısmen aynı olgu yatmaktadır. Bunun sonucunda İbrahim köşe döner ama kastleri satın alıp keyiflenenler züğürdün önde gidenidir.

Reklam ve halkla ilişkiler çalışmaları ile oluşan bu olgu sonucu hayret bir şekilde hipnoz etkisi gibi bir kusurları ve ayrıntıları görmeme hali oluşuyor. Bu durumu Kültür Emperyalizminin yöntemleri arasında da görebiliriz.

Yabancı dev reklam sektörünün etkisi ile Müzik Starları ile özdeşleşen gençlerin, bir süre sonra İngilizmi Amerikalımı olduğunu anlamanız, konuşmadıkça imkansız hale gelebilir.


BİLGİSİZLİK BU SAHTEKARLARIN EN İŞİNE YARAYAN ŞEYDİR.


Her zaman her şeyi mahveden ama Dünyayı koruyup güzellikler yaratıyormuş havalarda birileri, Dünyayı birbirine katıp devamlı birilerini söğüşlüyor. Bu güzel Dünyaya kan ve acı getiren bu pislikler bu Dünyaya yakışmıyor aslında.

Globalleşmeciliğin çok matah bir şey olduğunu bize yutturmaya çalışan kişilerin nasıl karakterler olduğu merak ve inceleme konusudur. Kötü huylu, yağmacı ve sahtekâr yöneticiler, kazıkladıkları Halk tarafından niye ha bire yönetici seçilir anlamak mümkün değildir...


Binbir dolapla seçilenlerin, Dünya devi denilen uluslararası düzenbazlarla ortak olup globalleşme safsatasını bize yutturmaya çalışması, bunların her yaptıklarını alkışlayan salakların dikkatini çekmiyormu hiç?
Bu durum çok garip geliyor bana ve bilindiği gibi çok riskli bir süreç yaşıyoruz bu yüzden.

Yurttaşlara duyurumdur, bu süreçte sakın kimse acz içine düşüp Onursuz teslimiyetçiliği kabullenmesin, çünkü teslimiyet aczi, acizlik Onursuzluğu getirir. Hele sakın burada Vatansever naralar atıp, geçen seçimlerdeki gibi sandık başına gidince şerefini sollayıp cebi için vatan hainlerine oy vermesin.


Bu gibiler gizli oy açık tasnif sisteminde gözlerden saklanabilirler ama Emperyalistlere vatanını ve
onurunu satmanın ezikliği ömür boyu içinde yaşar insanın. Bu gibi kaypak insanları gözlerindeki kaçamak ifadelerden, Fikir yapısındaki çelişkiler ve davranışlarındaki tutarsız belirtilerden anlayabilirsiniz.

KAZI ÖLDÜRMEDEN BESLEMEK ZORUNDALAR.

Zaten bu gibilerin bilmesi gereken şey, ücretlerine zam yapmakta bu kadar nazlanan kesimlerin kendilerinin lehine çalışmadığıdır. Bunu anlamak bu kadar mı zordur? Aslıda bilmelidirler ki, seçtiği uyanıklar o ekmek parasını da onlara vermeyecekler de, tüketim piyasasını canlı tutmak gereği kazı öldürmeden beslemek zorundalar.

Bunların uyuttukları kazlar bilgisiz oldukları için bilmeden razı olurlar üç kuruşa ömür tüketmeye ve bunun kölelik olduğunu anlamazlar bile. Anlamazlar ne olup bittiğini, eline kitap ver okumaz, bedava bulsa ya kese kağıdı ya tuvalet kâğıdı diye kullanır. Ya kahvede pişbirik oynar ya boş dolanır iş dışında, sonrada adam yerine konulmak ister.

Oyları ele geçirmeye kararlı yağmacı umut Tacirleri çok sever böyle kişileri. Çeşitli yöntemlerle bunlara ulaşıp, vay benim kardeşim bak bunlar seni
cahil diye aşağılıyor, halbuki ne değerli insansın sen der güvenini kazanır. Sen önemli insansın, biz senin değerini biliyoruz, analar ne yiğitler doğuruyor, ver bakalım oyunu biz seni daha da büyük biri yapalım diyebilirler.

Bu kazlarda kendilerini üç kuruş maaşa talim ettirenlerin bunlar olduğunu düşünmeden, varını yoğunu teslim ediverir oyuyla. O oyun ne işlere yaradığını payı olan varlıkların o oyla nasıl el değiştireceğini düşünemez, bilemez bile. Sonrada ‘’Yesinler de yapsınlar ağbi yağğ’’ gibi laflar eden bir sürü salağa rastlarsınız her köşede.


Bundan sonraki aşamayı bilirsiniz, kazığı yeriz hep birlikte bunlar sayesinde, sonrada adam yerine konulmamasına kızar bu gibiler.


Bu arada şu konuya dikkat çekmek isterim. Bir ara, üç kuruşa mahkûm ettikleri halka sadaka dağıtan sahtekârların TV lerdeki malum borazanlarından, ‘’İnsanın karnı doyacak ki onuru ve şerefi düşünecek,’’ lafları duyuluyordu.

Evet, ne yazık ki insanlar, bu gibi aşağılık şahısların senelerdir yürüttüğü faaliyetlerle bu iğrenç düzeye düşürüldü. Bu hala devam ediyor ve bu konuşmalarla kitlelerin beynine inilip alıştırarak daha da kalıcı hale getiriliyor bu durum
giderek .

Bizim gibiler ise böyle şerefsiz yaşamaktansa ölmeyi tercih ederler. Ülkemizi ve milletimizi bu günkü duruma getirenleri gözü kapalı alkışlayan sıçanlar, öldükten sonra bizi hatırlamasa da olur, çünkü onları da kimse hatırlamayacak. Onlar gibiler, onursuz yaşamlarını, sahte vaatler ve iğrenç kandırmacalar içinde onursuz köleler olarak sürdüreceklerdir.

Saygılarımla
Yurtsever Yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder