27 Ekim 2010 Çarşamba

CIA VE FBI İLE YAKIN TEMAS, VATANA İHANET VE SAMİMİ İKRAR...

ABD ÇOK YÖNLÜ BÖLGESEL VE KİTLESEL KONTROL AMAÇLIYOR.
BÖLÜM -6-



BM, UNDP, NATO ve AGSP

Çeşitli kaynaklardan gelen haberlerden ve İnternetteki bilgilerden anladığımıza göre, bu faaliyetler ciddi tehlike haline gelmiştir. Amerika'da Washington'da faaliyet yürüten, Türk Polis Çalışmaları Enstitüsünün (TISD) yöneticileri, önceki bölümde ifade ettiğim gibi ABD ile karşılıklı işbirliği, Eğitim ve akademik birikimin ülkeler arası kurumsal transferi ile uğraştıklarını açıkça ifade ediyor.

Yine bu samimi ikrar niteliği taşıyan haberlere göre, TISD'in, Amerikan CIA ve FBI ile yakın işbirliği var ve Federal Soruşturma Bürosuyla (FBI) Türkiye'de
açılması için ortak çalışma yürüttüğü "terörle mücadele eğitim merkezi" projesi kesinlikle gerçekleşmiş bulunmaktadır..

Yine yukarda açıkladığım gibi, bu Enstitünün idarecileri, ABD'de, FBI, Merkezi Haber alma Teşkilatı (CIA) ve Yurtiçi Güvenlik Bakanlığı içindeki birimlerle, Türkiye'deki ilgili birimlerin bağlantılarına yardımcı olduklarını açıkça ifade ediyorlar.

TISD Başkanı, çok yerde yayınlanan A.A. nın haberinde, bu bilgileri samimi olarak ikrar edip Güvenliğe çok farklı açılımlar getirecek yeni bir grup yetiştiriyoruz; hem akademik, hem uzmanlık alanı olan, ‘’Güvenlik biliminin altyapısı oluşuyor" diye konuşuyor… Ayrıca,
‘’ Açıkça, Türkiye ile Enformasyon ve bilgi transferi yapıyoruz diyorlar ve senelerdir, ABD ye ciddi sayılarda insan gönderilmesi ve eğitim görüp Türkiye'ye dönenlerin ‘istihdamının’ sağlanmasına yoğunlaştıklarını anlatıyorlar’’. Bu durum çok açık değimli?

BU FAALİYETLER TABİİ Kİ DÜNYA ÇAPINDA BAŞKA PROJELERE DE BAĞLANTILI GELİŞİYOR.

Bu faaliyetlerin
önceki bölümde bahsettiğimiz dünya çapında başka projelere de bağlantılı geliştiği şüphe götürmez. Türkiye’yi tasfiye etmeye çalışmalarına ve bizim bölgedeki BOP ve bağlantılı bütün projelerle ilgili gayretleri göz önüne alınca bu projeler anlam kazanıyor. Kemal Derviş'in başında olduğu BM Kalkınma Programı (UNDP) ‘’United Nations Development Program’’ kapsamında, merkezi Türkiye'de olan, Orta Asya, Balkanlar ve Kafkasları da kapsayan araştırma merkezinin niçin kurulduğu bu bağlamda iyi anlaşılıyor.

TİSD yöneticilerinin, bu merkez "Suçu bir veri sisteminde toplayacak" diye özetlediği bu programla, polis elde ettiği bilgiyi bir veri tabanında toplayacakmış. "Biz bu tip veri tabanını akademik dünyaya açıp çözüm üretmeliyiz, elde edilen veri tabanını Analize açık şekilde toparlamalıyız deniyor.’’

Ama bu merkezin ABD desteği ile kurulması şüphe uyandırıyor ve ABD’nin bu şekilde tanımladığı projelerin hiçbirinin İnsanlık adına faydalı bir sonuç vermemesi sebebiyle, bu projenin de ne derece güvenilir olduğu ve ne için kullanılacağı tartışılır bir konudur.

Yine yukarda aktardığım gibi, Devletin yurtdışına eğitim için personel yollama esasıyla ‘’2002’’ de başlatılan ve TISD vasıtası ile oluşturulan sistem büyük çaplı İçişleri Bakanlığından ve Tanıtma Fonundan, belli oranda da Kuzey Texas Üniversitesinden önemli destek görüyormuş.''

Bu çalışmaların sonuç verdiği kesin, bizdeki dinlemenin de bu kapsamda olduğu anlaşılıyor ve bu dinleme konusu HANEFİ AVCININ da bahsettiği gibi basit bir örgütlenme değildir. Üstelik bu projelere Türk Milletinin bütçesinden kaynak aktarıldığı ortada.

BÜYÜK PROJENİN ALT YAPI ÇALIŞMASI GİBİ DURMAKTADIR.

Bu yönde ki çalışmalar, büyük ihtimalle, Telekomünikasyon Kurumu, Radyo televizyon üst kurulları işbirliği, UEKAE, SKAAS ve 2003 yılında dereye sokulan Pardus projesi vs. çalışmaları içine alan çok kapsamlı bir izleme dinleme projesinin parçası olduğu kanısı oluşmaktadır. ‘’Sayısal Kayıt, Arşiv, Dinleme, izleme ve Analiz Sistemi’’ ile eş güdüm geliştirilecek bir büyük projenin alt yapı çalışması gibi durmaktadır.

Renkli ya da, kanlı devrimlerle ivmelenecek, giderek kitle çalışmaları ile Kafkasya’dan, Balkanlara, Akdeniz bölgesi ve Orta Doğuya kadar çok geniş bir bölgeyi kapsayacak biri birine kenetlenmiş kapsamlı bir projenin varlığı sezilmektedir.

İspanya Medeniyetler ittifakında Velevki Türban konuşması bizde tetiklenecek renkli devrimin startıydı aslında, ama oluşan kuvvetli direnç yüzünden bu güne kadar defalarca atak yapılmasına rağmen gerçekleşemedi.

Bu projenin ne kadarı yasal, ne kadarı illegal, finansının ne kadarı kamudan, ne kadarı örtülü ödenek belli değildir, Deniz fenerinin de bu sahanın bir köşesinden çıkacağı hissedilmektedir.

Bu yapılanma, ABD’nin büyük ihtimalle, BM, UNDP, NATO ve AGSP’yi de kullanarak ve TERÖRLE mücadele kozunu rampa yaparak ileriye dönük yönlendireceği ve işbirlikçileri ile eş güdüm yöneteceği, genel Stratejilerinin alt yapısında önemli yer tutmaktadır.


Konuyu merak edenler 7. Bölüme baksınlar.
Ya da... ((((( GERİ GİT


NOT: YURTSEVER YURTTAŞ BLOG SAYFASINDA YER ALAN ARAŞTIRMA VE YAZILARIN BÜTÜN HAKLARI MAHFUZ’DUR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder