26 Ekim 2010 Salı

DİNLEME TAKİP VE SAYISAL KAYIT, ARŞİV VE ANALİZ SİSTEMİ (SKAAS)…

ABD ÇOK YÖNLÜ BÖLGESEL VE KİTLESEL KONTROL İMKÂNI AMAÇLIYOR.
BÖLÜM -5-


SAYISAL KAYIT, ARŞİV VE ANALİZ SİSTEMİ (SKAAS),


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) tarafından gerçekleştirilen, Sayısal Kayıt, Arşiv ve Analiz Sistemidir ‘’SKAAS’’ Projesi ile izleme ve raporlama, kadrolu uzmanlarca sağlanmaktadır. İl ve ilçelerdeki yayınlar RTÜK Merkeze aktarılarak tek yerden tüm yayınlar izlenmekte, kaydedilmekte, arşivlenmekte ve analiz edilmektedir.

Sistem en ileri teknolojik imkânlara sahiptir ve sayısal teknoloji kullanılarak, tamamen yedekli olarak gerçekleştirilmektedir. Bu aşamada dikkatle üzerinde durulması ve incelenmesi gereken nokta UEKAE’nin TSK’nin Kriptolarını da üretiyor olmasıdır.

Uzun süredir dikkatimi çeken bir konuydu bu ve bunu önceden yazılarımda konu etmiştim. Bu konularda çeşitli organizasyon ve yapılanmalar içine giren Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ün, EPRA ‘’Avrupa Düzenleyici Kurullar Platformu’’ ve MNRA ‘’Akdeniz Ülkeleri Düzenleyici Kurullar Ağı’’ ve ‘’Ekonomik İşbirliği Komisyonu (KEİ)’’ ile de ilişkileri grift şekilde yürütülmektedir.

EPRA NEDİR?

EPRA
AVRUPA DÜZENLEYİCİ KURULLAR PLATFORMU
(European Platform of Regulatory Authorities) EPRA

Avrupa Düzenleyici Kurullar Platformu: Avrupa medyasının gelişimi ve birbiriyle yakınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla Avrupa ülkelerindeki Düzenleyici Kurumların görüş alış-verişi yapabilecekleri bir platform olarak 1995 yılında kurulmuştur. EPRA’ ya, RTÜK de dâhil olmak üzere 42 ülkeden 51 düzenleyici kuruluş üyedir.

MNRA
AKDENİZ DÜZENLEYİCİ KURULLAR AĞI. (ADKA)
Mediterranean network of Regulatory Authorities (MNRA)

Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı, ADKA: 1996 yılında Fransa Görsel İşitsel Kurulu CSA tarafından Akdeniz e kıyısı olan 13 ülke tarafından kurulmuştur, Türkiye de üyedir. Akdeniz Ülkeleri Medya Düzenleyici Kurullar Ağı, Akdeniz Ülkeleri arasında araştırma ortamı oluşturmak amacıyla, 29 Eylül 1997 tarihinde Barselona’da kurulmuştur.

Topluluk, Fransa Görsel-İşitsel Üst Kurulu (CSA), Portekiz İletişim Üst Kurulu (AACS), İtalya Garantör Kurulu, Yunanistan Radyo-Televizyon Ulusal Konseyi (CNRTV), Katalonya Görsel-İşitsel Konseyi (CAC) Düzenleyici Kurullarından oluşmuştur.

19 Haziran 1998 tarihinde Atina’da gerçekleştirilen 2. toplantıda, bu Ağ’ın beş yeni düzenleyici kurul ile genişletilmesine karar verilmiştir. Bu amaçla Yayın Düzenleme Kurulu (İsrail), Radyo-Televizyon Kurulu (Güney Kıbrıs), Yayın Kurulu (Malta), İletişim Yüksek Konseyi (Tunus), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Türkiye) davet edilmişlerdir. Ayrıca, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Medya Avrupa Düzenleyici Kurullar Platformu (EPRA) ve Fas da çağrılmışlardır.

KEİ
KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (KEİ):
Organisation of the Black Sea Economic Cooperation (BSEC)

Akdeniz Ülkeleri Düzenleyici Kurullar Ağı olan EPRA’ YA benzer şekilde, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Komisyonu (KEİ) Üyesi ülkelerin düzenleyici kurulları arasında da bir çatı kuruluş oluşturulmuştur. RTÜK’ün girişimleri ile Karadeniz işbirliği kapsamında, Karadeniz ülkeleri arasında ve Avrupa Konseyi ile işbirliği çerçevesinde Sınır ötesi Televizyon Sözleşmeleri doğrultusunda çalışmalar yapılmıştır.

KEİ üyeleri arasında Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Karadağ, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan bulunuyor. Bu konu da yapılan çalışmalar da göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir.

KEİ NEDİR?

Ülkemizin girişimleri ile 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul zirvesi sırasında yayımlanan Deklarasyonla kurulmuş bir bölgesel örgüttür. Daimi Sekretaryası İstanbul’da bulunmaktadır.

1992 yılında Türkiye’nin girişimleri ile kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün (KEİ) üyeleri arasında, Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan ve Karadağ, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan bulunuyor. Uluslararası Daimi Sekretaryası İstanbul’da bulunan KEİ ulaştırma, enerji, haberleşme, bilim ve teknoloji gibi birçok alanda bölgesel bir işbirliği örgütü olarak faaliyetlerini sürdürüyor.

KEİ ülkelerinin RTÜK’lerini kapsayan bir platform oluşturulması amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 2007 yılında bir proje hazırlanmıştır. Dışişleri Bakanlığına iletilen RTÜK’ün projesi, KEİ sekretaryası bünyesinde olumlu karşılanarak resmiyet kazanmıştır.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Enformasyon ve Komünikasyon Teknolojileri Çalışma Grubunun Ukrayna’nın başkenti Kiev’de gerçekleştirilen toplantısında (4 -5 Aralık 2007), Türkiye’nin Karadeniz RTÜK’lerini bir araya getirecek projesi kabul edilerek yayıncılık düzenleyici kurulları arasındaki oluşturulacak platformun temelleri atılmıştır.

RTÜK VE AKDENİZ ÜLKELERİ DÜZENLEYİCİ KURULLARI PLATFORMU…

KEİ üyesi ülkelerin düzenleyici kurullarını bir platform etrafında bir araya getirmek için kolları sıvayan RTÜK, Akdeniz ülkeleri düzenleyici kurullarının 2010 yılındaki toplantısına da ev sahipliği yapacak. RTÜK, 2009 yılında platformun başkan yardımcılığına, 2010 yılında da bir yıl süreyle platformun başkanlığına getirilecekmiş.

Akdeniz ülkelerinin düzenleyici kuruluşları arasında yayıncılık alanında işbirliği olanaklarını geliştirmek amacını taşıyan, Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı, 1997 yılından beri faaliyetlerini sürdürüyor.

Akdeniz Düzenleyici Kurullar Ağı’nın Fransa, İspanya (Katalan ve Endülüs), Yunanistan, Fas, Sırbistan, Portekiz, İsrail, Türkiye, İtalya, Kıbrıs Rum Yönetimi, Malta, İsrail, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Ürdün ve Moritanya düzenleyici kurulları olmak 16 üyesi bulunuyor.

Bu çevreler, işte bu ‘’Radyo televizyon üst kurulları işbirliği’’ adı altında, bu yönde geliştirilen bir oluşumu geliştirmişlerdir. Bu yönde ki çalışmalar, UEKAE ve SKAAS Projesi vs. ile gelişmiş bir teknolojik altyapı oluşturarak bizi de kapsayan çok geniş bir bölgede kitle çalışmaları yapabilecek güce sahip örgütler ile kenetlenmiştir.

YENİ GELİŞEN ÇOCUKLARIMIZIN ÖNEMSENDİĞİ KESİNDİR

Çocuklarımızın radyo ve televizyon programlarının zararlı etkilerinden korunması amacıyla olduğu söylenen ve Radyo, Televizyon Üst Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığının işbirliği ile ‘’Medya Okuryazarlığı’’ Projesi geliştirilerek hayata geçirilmiştir.

Bu da hakikaten gerekli bir çalışmadır ve bütün bunlar Türkiye için çok hayırlı ve umut verici görünmekle beraber RTÜK ün Deniz feneri soruşturmaları ile beraber anılması çok rahatsız edici ve dikkat çekicidir.

Çok etkileyici görünen, ama aslında güvenilirliği tartışılır kesimlerce kurulan ve kontrol edilen bu gibi sistemlerin, hangi çevrelere ne gibi avantajlar sağladığı, son derece şüphelidir.

Hatta ileriye dönük olarak gittikçe karmaşıklaşacak bir yapı oluşabileceği düşünülürse, içinden çıkılması zor güvenlik zafiyetleri oluşturabileceği gözden uzak tutulmaması lazım gibi durmaktadır.


Konuyu merak edenler 6. Bölüme baksınlar. Ya da... ((((( GERİ GİT


NOT: YURTSEVER YURTTAŞ BLOG SAYFASINDA YER ALAN ARAŞTIRMA VE YAZILARIN BÜTÜN HAKLARI MAHFUZ’DUR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.





2 yorum:

  1. Bu çalışma bana aittir, bunu söylemek istemezdim ama benim vatan millet uğruna çıkar gözetmeksizin gönderdiğim çalışmalar, birileri tarafından kendilerine mal edilmek isteniyor.Bu yüzden bu notu düşmek zorunda kaldım...

    Bu konuyu 2007 sonunda incelemeye başladım ve işledim ve bu konu 20 Mayıs 2008 de geniş bir araştırma ile birleştirilerek, eski bir içişleri bakanına ve İstanbul Barosu ve bazı yerlere suç duyurusu olarak tarafımdan gönderilmiştir.

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  2. Yurtsever arkadaşım,bu kitlesel kontrol yeni kimliklerle mi sağlanıyor,ve bu araştırmanızı kaynak göstererek,vatandaşların bilmesi gerekiyor,amaçlarının ne olduğunu sormayacağım,belli ki,insanları kontrol altına alıp,''kitle iletişim araçları'' ile insanların izni olmadan!ne yasalara nede insanlığa sığan bu sistem, insanların bir anda yok edilmeside mümkün.kurulmak istenen füze kalkanı denilen aslında, hedefi iran ile Türkiye'nin savaş planına, dahil edilmek istenmesi ve manyetik alan insanların, bundan etkilenmemesi imkansız,zaten kullanılan iletişim araçlarından yeteri kadar etkilenen insanlarımız daha fazla etkilenecek bu durumdan öyle değil mi?teşekkürler..

    YanıtlaSil