BÖLÜM -4-
Büyük önem taşıyan ULUSAL DAĞITIM PROJESİ
Uludağ (Ulusal Dağıtım), TÜBİTAK bünyesinde başlatılmış bir projedir. Hedefleri arasında bilişim okur-yazarlarına yönelik Linux dağıtımı geliştirmek, proje etrafında otonom bir sistem oluşturmak vardır. Şu anda 2008 sürümü sunulan Pardus dağıtımı, kullanıcı dostu olması ile ulusal işletim sistemi olma yolunda ilerlemektedir. Bu ifadeler de aynen bu şekilde yayınlanmıştır.
Linux işletim sisteminin tercih edilmesindeki amaç, kanımca bakir bir alan olmasıdır. Mevcut virüs vs. Hacker çalışmaları açısından güvenlidir ve yine bu gibi özellikleri sayesinde geliştirenlere büyük avantaj sağlayacak bir niteliği vardır.
Bu sistem Üniversiteler arası bir paylaşım ve çalışmaları içermektedir ve dolayısı ile malum çevrelerin YÖK ve Üniversitelerin Bilim kadrolarındaki kadrolaşma operasyonunun bu konuya bağlanabilirliği de araştırılmaya değer bir konudur.
Bu İşletim sistemini geliştirenler için geliştirilecek programlar yoluyla kendilerine özel bir kontrol, takip, kayıt ve denetim sistemi kurulması da mümkündür.
Bu amaçla ulusal ve tüm Dünya insanlarının lehine çalışmalar yapılırsa söyleyecek söz yoktur, ama bu toplu durumda gerçekler tabii ki farklıdır. Bir büyük Devlet, ya da bu teknolojilere ulaşmış ve geliştiren geniş bir komünikasyon ağına sahip bir Örgüt, Dünyadaki diğer güç odaklarına karşı bu yolla büyük üstünlük amaçlayabilir.
Bu konular ilginç ve önemli olduğu için yayınlandığı şekilde aktarıyorum.
PARDUS PROJESİ
Bazı uzmanlar tarafından, 2003 yılının önemli bir bölümünde, ulusal bir dağıtımın gerekliliği, dünyada benzer uygulamalar, yazılım endüstrisinin mevcut durumu ve eğilimleri araştırıldı. Ülkenin bilgi teknolojisi alanındaki insan kaynağı, yerel yazılım sanayinin yetenekleri ve rekabet unsurları incelendi.
Tüm bulgular ışığında, 2003 yılı Yazı'nda, bir ulusal işletim sistemi dağıtımı oluşturmanın yerinde bir karar olduğu sonucuna varılarak somut düzeyde planlama işine girişildi.
Pardus projesinin hayata geçmesi 2004 yılı başında teknik ekibin çekirdeğinin oluşturulması ile başladı. Bu aşamada Türkiye'nin Linux geçmişi, mevcut ve planlanan dağıtımlar, açık kaynak ve Linux camiası ve girişimleri de göz önüne alınarak, var olan bilgi birikimi ve deneyimden en üst düzeyde yararlanmanın yolları arandı.
Sonuçta ‘’ulusal işletim sistemi geliştirilmesinde görev alması en uygun kişiler’’ Türkiye'nin dört bir yanından seçilerek TÜBİTAK UEKAE bünyesinde bir araya geldiler. Sene 2004…
Teknik hedefi ve yöntemi belirlenen proje hızla ilerlemeye başladı ve 1 Şubat 2005 tarihinde ilk ürün olan Pardus Çalışan CD 1,0 yayımlandı. Projenin amaçları ve teknik yaklaşımı hakkında Linux camiası ve kullanıcıları bilgilendirmeyi amaçlayan Çalışan CD beklenenin üzerinde ilgi gördü. Sonrasında geliştirme daha çok özgün yenilik projelerine yoğunlaştırıldı ve nihayet 26 Aralık 2005'te Pardus'un ilk kurulabilir sürümü olan Pardus 1,0 web üzerinden yayımlanmaya başlandı.
DİĞER LİNUX DAĞITIMLARI VE PARDUS
Pardus'un gelişmiş bazı özellikleri diğer Linux dağıtımlarının da ilgisini çekmiş, Ubuntu'nun KDE ara birimini kullanan sürümü Kubuntu, ilerideki sürümlerinde Pardus Ağ Yöneticisi'ni kullanacağını açıklamıştır. Ayrıca Kubuntu geliştiricileri 2008 yılında Pardus'a dâhil edilmesi beklenen "Policy Kit / DBus entegrasyonu" projesinden etkilediklerini belirtmişlerdir.
Geliştirilen çeşitli, bileşenlerle Linux dünyasında kullanıcıların sıkıntı çektiği birçok soruna çözüm getirilmesi planlanmaktadır. UEKAE bünyesindeki ‘’Opto elektronik grubu’’, Lazer ve Sensor uygulamaları, sayısal / akıllı kamera tasarımı, görüntü işleme, tekstil ve cam endüstrisi için endüstriyel kalite kontrol otomasyonu, evrak inceleme cihazları, DLP Projeksiyon sistemleri gibi proje ve ürünler geliştirmektedir.
Yukarda bahsettiğim gibi, Linux işletim sisteminin tercih edilmesindeki amaç, kanımca bakir bir alan olmasıdır. Bu işletim sistemi, Mevcut virüs vs. Hacker çalışmaları açısından güvenlidir ama yine bu gibi özellikleri sayesinde geliştirenlere büyük avantaj sağlayacak bir niteliği vardır.
Akademik çevrelerin katkıları ile gelişen bir sistemdir ve bu aşamada Akademik bilim kadrolarındaki iştahlı kadrolaşma çabası göz ardı edilmemelidir. TISD bahsindeki Akademik çevrelere veri tabanı transveri konusunu hatırlayınız, bu konular biribirine bağlı gelişmekte ve belli komuta merkezleri tarafından hesaplanmaktadır. Geliştirenler için çok ileri avantajlar sağlayabilir bir niteliği vardır ve engellenen ve dışlanan kesimler ise nal toplayacak ve geri kalacaktır.
Bu projeler kontrollü ve güvenilir olursa ve insanlık lehine insancıl amaçlar için geliştirilir ve özgürlükleri bastırmak için kullanılmazsa hakikaten mükemmeldir, ama bu gibi gelişmelerden bihaber bir muhalefete karşı, bu işlerde uzman Emperyalistler işbirliğinde ve desteğinde gelişiyorsa sorun var demektir.
Üstelik hâlihazırda Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalışan bu güçlere karşı duran kesimlerin arasında, umutları tüketilmeye çalışılan ve dağılan yurtseverlerin yanı sıra, yurtseverlerin senelerdir mücadele ettiği nüfus Taciri karışık zihniyeti görmekte mümkündür.
Yani bu işler organize edilirken, uzman Emperyalistlerin işbirliğinde dikkatlerden kaçırılarak çalışılmakta ve çok karışık ve dağınık bir ortamda dikkatlerden uzak ve sistemli hareket edilmektedir.
Konuyu merak edenler 5. Bölüme baksınlar. Ya da... ((((( GERİ GİT
NOT: YURTSEVER YURTTAŞ BLOG SAYFASINDA YER ALAN ARAŞTIRMA VE YAZILARIN BÜTÜN HAKLARI MAHFUZ’DUR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.
Bu çalışma bana aittir, bunu söylemek istemezdim ama benim vatan millet uğruna çıkar gözetmeksizin gönderdiğim çalışmalar, birileri tarafından kendilerine mal edilmek isteniyor.Bu yüzden bu notu düşmek zorunda kaldım...
YanıtlaSilBu konuyu 2007 sonunda incelemeye başladım ve işledim ve bu konu 20 Mayıs 2008 de geniş bir araştırma ile birleştirilerek, eski bir içişleri bakanına ve İstanbul Barosu ve bazı yerlere suç duyurusu olarak tarafımdan gönderilmiştir.
Saygılarımla