22 Kasım 2009 Pazar

KULAĞINDAN YAKALANANLARIN, SAKLANDIĞI BÖLGE; DERSİM!




Arkadaşlar bunlar diğer numaralarına paralel bu konuyu kaşımaya karar verdiler, çünkü Tele kulak işinde fena enselendiler. Her kes uyanık olsun ve bu konuda ki oyununu bozmak için hazırlansın. Dersim meselesini çatışma konularının arasına sokmaya çalışan hainler, hala Alevi, soykırım, Zaza, Kürt, Türk konularını bir birine paçal edip Aleviliği kışkırtıp kullanma gayreti içindeler, bu nasıl bir sahtekarlıktır? 

Bu mesele kesinlikle Alevi meselesi değildir, bu tarz söylemler Türkiye'de iç çatışmalar yaratmaya çalışan Emperyalist uşağı vatan hainlerinin söylemidir. Biz biliyoruz ki, Alevi kardeşlerimiz Cumhuriyete zarar verecek işlerin içinde olmaz.


Bilindiği gibi, bu Dersim ayaklanması meselesi Alevilerin konusu değildir, Osmanlı zamanı vergi vermeyen ve bu bölgede acımasız hüküm sürdüren Aşiret Reislerinin çıkarlar için halkı öne sürmesi ile ortaya çıkmıştır. Hal buyken, buna rağmen bu malum çevreler neden devamlı Aleviler den bahsediyor? 

Bu ayaklanma Alevi değil Alevi Kürt daha doğrusu Zaza ayaklanmasıdır, niye tüm Alevilerin meselesi gibi sunuluyor? Alevi konusu derindir, Oğuzların büyük bölümü de Alevidir, yani ayaklanan Alevilerse, Oğuzlarda mı ayaklandı? O sırada Oğuz Türk ayaklanması mı bastırıldı? Mustafa Kemal niye suçlanıyor? Ayrıca adı üstünde bu Cumhuriyetin ve bir Ulusun oluşumu sarasındaki bir ayaklanma. 


Üstelik o sırada Atatürkün hasta olduğu ve Başbakanın Celal Bayar, Gn Kurmay Baş. Fevzi Çakmak olduğu da her kesçe biliniyor, peki niye Atatürk suçlanıyor? Bunlar nasıl tezgahlar ve bu nasıl bir sahtekârlıkdır? Ayrıca bu bölgedeki söz konusu halkın Zaza lar olduğunu öğrendik, biz her zaman Zazaları da kardeş bilmişizdir. Bu gibi işler yakışmaz kardeşliğe ve hatta insanlığa ayıptır ayıp, bu halkı biribirine düşürmeyin. Bu gibi zıtlaşmalardaki sebepleri Osmanlının dağılması ile çıkar kaygısına düşen baskı gruplarının liderlerinde aramak gerekir. 


Aleviler, Aleviler adamları bir Alevi aşkı sardı, senelerce Alevilerin elinden kahve içmeyen, Alevinin içtiği bardağın kırılmasını halka empoze eden sahtekarları bir Alevi sevgisi sardı, diğer iğrenç yalanları saymıyorum. Uzun süredir AKP’nin açılım falan diye kucaklamaya çalıştığı Alevi meselesinin boyutları da belli oldu bu arada. Burada söz konusu olan, açılımını yaptıkları Kürt Aleviler mi? Yoksa Oğuz Türkleri olan Aleviler mi? Ayırıp parçaladıkları kesimlerden hangisini daha severlermiş? Bunun cevabını versin birileri.


Bu sahtekârlar bu numaraları uzun süredir tezgâhlıyor, herkes bunu böyle bilsin. Aleviler zaten tartışmasız Türktür. Bence yine emperyalistlerin kavram karıştırma çabalarına alet olanlar var. Bunlar olmasa kardeşlerimiz bu kışkırtmalara gelmez, inşallah çıkar sağlama yoktur.


Kışkırtma çabaları açıkça belli oluyor, hatta yandaş Medya kuruluşların da, bombardıman halinde toplumsal patlama yaratmaya çalışıldığı gibi bir hava var ve bu suçtur. Ülkemizde uzun süredir yaşananlar ortada, bir saldırı altında olduğumuz kesin. Arkadaşlar bu kışkırtmayı kaşıyan malum Medya kuruluşlarına suç duyurusu yapalım. Kardeşlerim acilen bu konuya eğilmek lazım, sahtekârların kafa karıştırmalarına engel olalım!


Alevi kardeşlerime sesleniyorum, her zaman söylediğim gibi, biz Alevi kardeşlerimizi bildiğimiz çizgisinde görmek isteriz. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin ekmeğine yağ sürecek çıkışlar, yıllardır sürdürülen birliğe kardeşliğe gölge düşürür. Bu yaşadığımız olay Malum çevrelerin ekmeğine yağ sürecek bir seyir izlemektedir.


Biz Alevi kardeşlerimizi her zaman Cumhuriyetin güvencesi olarak görmüşüzdür, bu işin dışındaki Alevi canlar bu kışkırtmalara kendileri tepki versin. Alevi kardeşlerimiz bu oyuna düşmeyin, bu oyunları siz bozun, bu bölgeyi yutmaya çalışan güçlere meydan vermeyelim. Bu saldırı aslında CHP ye değil, Türkiye Cumhuriyetinedir. Bize düşen, bu durumu Türkiye Cumhuriyetine karşı kullanan hainleri engellemek, Toplumsal huzuru sağlamaktır


Dünyadaki yıkım, yağma ve sömürünün boyutları ve sorumluları kabak gibi ortadadır. Nesillerimizin barış içinde yaşaması ve Fikri Hür Vicdanı Hür gelişebilmesi için izlenmesi gereken onurlu yol da bellidir. Şu yadsınamayacak bir gerçektir ki, huzurlu bir gelecek, çıkarlarımızdan soyunup birlik olmamızla mümkündür. Artık kesin olarak biliyoruz ki, bu özlenen gelecek, kanımızı emip ensemizde boza pişiren çıkarcı ve sahtekâr monetaristlerin oyunlarını bozmadan gelmeyecektir... 


Saygılarımla

Yurtsever Yurttaş 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder