1 Kasım 2009 Pazar

BÜTÜN VATANSEVERLERE DUYURULUR! 1

*Büyük iddialarla Küreselleşme rüyasını Dünyaya yutturan ama Krize toslayan ABD’nin, bu yaşadığımız süreçte eski saldırgan stratejilerini süsleyip insani bir tavır altına sakladığı görülmektedir. Think Thank çalışmalarıyla yaratılan bu toplu durum bambaşka bir hava içinde sürüklenirken, alt planda bu bölgedeki gizli amaçlara yönelik faaliyetler de sinsice yürümektedir.

ABD’nin Dünya enerji bölgelerine yönelik geniş çaplı faaliyetler yürüttüğü ve önündeki engelleri yıkıp çıkarına uygun altyapı oluşturmaya çalıştığı açıkça belli olmaktadır. Son ABD seyahatinden sonra, malum çevrelerin yüzünde bir gülümseme ve rahatlama olduğunun farkında mısınız? Eski numaralar tutmayınca, Think Thank görüşmeleri aşamasın da yeni birtakım numaraların planlandığı da her hallerinden belli.


Bu seyahatlerin ardından şu kâğıt parçasının ıslağı olduğu söylenen ‘’Belge’’nin ortaya çıkması ilginç. Ayrıca, ordu içine kadar sızmış ve yandaş yayın mecralarındaki bazı çevrelerin, düğmeye basılmış gibi TSK ya karşı tekrar atağa geçmesi de dikkat çekmektedir.


Evet, sürekli tekrarlanan ataklardan ve her hallerinden belli ki, ABD ve işbirlikçisi vatan hainleri, Türk Silahlı Kuvvetlerini ve Cumhuriyeti savunan bizleri susturmak için hukuki dayanak aramaktadır. Bu yüzden uzun süredir, bu hainler Cumhuriyetçileri, Demokrasiye engel, Saddam Misali bir faşist saldırgan güç olarak Dünyaya ilan etmeye çalışıyor.


Türkiye’de renkli devrimi başaramayan ABD ve işbirlikçileri, bir yandan Hukuki dayanakları oluşturmakta, diğer taraftan da TSK ya alternatif bir ordu kurmaya çalışmaktadırlar. Bu vatan haini Düşman işbirlikçilerinin yarattıkları yörüngesinden çıkan Ergenekon, sahte belgeler gibi palavrasyon işler ve Medyalarında yarattıkları patırtıların hepsi bu hedefe yöneliktir.

Bu arada hangi tarafta olduğunu sürekli belli ettiği halde, belli çevrelerde hala çağdaş olduğu iddia edilen isimler, çeşitli mecralarda kendi ordularına karşı fitne faaliyeti yürütmektedirler. Bu hangi güçlere hizmet ettiği bizce malum karanlık çevreler, bu büyük planlara dayanak olacak kamuoyunu yaratmak için malum yönde kanaatler yaratmaya çalışıyorlar. Bu Abant dönekleri, bilindiği gibi 4 ay önce bir sahte belge saldırısı başlatmıştı.

ŞU ESKİ KÂĞIT PARÇASINA BİR GÖZ ATALIM.

Önceden de yazdığım gibi bu çevrelerin ortaya attığı iddianın özü şöyle:
Yandaş mecralarında yayınlanan ve bu saldırı ya mesnet sayılan kâğıt parçasında şöyle yazıyordu;


YAZININ GİRİŞİNDE İDDİA ŞÖYLE BAŞLIYOR.

‘’Laik düzeni yıkıp İslam devleti kurma hayalindeki AKP HÜKÜMETİ ve Gülen grubunun başta ordu içindekiler olmak üzere tüm mensuplarının, dinî oluşumların faaliyetlerine son vermek için çalışılacaktır.’’

‘’Deniz Kurmay Albay Çiçek imzalı, “gizli” ibareli “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”, HÜKÜMETİ ve Fethullah Gülen cemaatinin, başta ORDU içindekiler olmak üzere bütün mensuplarını hedef alıyor.’’
---------------------------------
*Bu paragrafta dikkatimi çeken ilk şey şu; Bu cümlede hedef, Fethullah Gülen cemaati ve başta ordu içindekiler olmak üzere bütün mensupları gibi görülüyor. Bu metne göre ağırlık Fethullah cemaati ve ORDU içindeki uzantıları üzerinde, ama bu cümlenin başına HÜKÜMETİ eklenmiş…

Yani cümle şöyle olunca iş değişiyor; İrtica ile Mücadele Eylem Planı, ‘’HÜKÜMETİ’’ ve Fethullah Gülen cemaatinin, başta ordu içindekiler olmak üzere bütün mensuplarını hedef alıyor.

*Peki, sizce bu Hükümete karşı tavır ve eylem, yani darbe ima eden anlatımın, Fethullah konusuna eklenmesinin sebebi nedir?


Ben size söyleyeyim, böyle bir hazırlığın, Fethullah ve irtica ya karşı olması bir suç teşkil etmiyor, ama Hükümet eklenince Hukuka aykırı konuma geçiyor ve soruşturmaya değer hukuk dışı bir konu haline geliyor. İşte bu noktada, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bu belirsiz iddia, bu vurguyla Ergenekon soruşturmasına da bağlanabilir bir konuma yerleşiyor ve Fethullah Gülen cemaatinin, başta ordu içindekiler olmak üzere bütün mensuplarını da korumaya alıyor.

Kendi Milletinin ordusuna atılan bu utanç verici iddiaları hala dayatıyor birileri. Belge denilen bu metnin fotokopi olduğunun anlaşılmasına rağmen, derleyen kişiler tarafından hala yayın yapılıyor ve halen devam ediliyor bu kampanyaya… Şimdide 4 ay gecikmeyle yeni bir ıslak belge çıktı ortaya, bazı zatların ABD seyahatleri sonrasına gelmesi de dikkat çekici.


Bu bile Atlantik ötesinden bağlantılı olduğunu gösteriyor bu hareketin, kendi kendine frenlemesi zor bir hali var bu atakların. Bu yeni ıslak belge sahtekârlığının da yeni oluşturulan kapsamlı bir strateji olduğu açıktır. Dahası ivmelendirme çabalarından belli bir süreci kapsadığı ve bu startı takip eden halkla ilişkiler faaliyetlerine bakılırsa devamlılık içerdiği de bellidir.

Saygılarımla

Yurtsever Yurttaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder